www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 1
DÝNÝN KAYNAÐI OLARAK
KUR’AN YETER MÝ?
Kashif Ahmed Shehzada Çeviren: Afþin Bilgili
Ýstanbul Yayýnevi
2009
www.istanbulyayinevi.net
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 2
Ýstanbul Yayýnevi
Dinin Kaynaðý Olarak Kur'an Yeter Mi?
Sayfa Düzeni Ayþe Ergül Redaktör Mecid Demir Kapak Tasarýmý R2D2 Reklamcýlýk Baský ve Cilt Seçil Ofset 100. Yýl Mah. Mas-sit Matbaacýlar Sitesi 4. Cad. No:77 Baðcýlar - ÝSTANBUL Bu Kitaptaki Konularla Ýlgili Sorularýnýz,
Eleþtiri ve Önerileriniz Ýçin:
www.kurandakidin.net
Ýstanbul Yayýnevi 2009
www.istanbulyayinevi.net
[email protected] ISBN 978-975-8727-10-0 GENEL DAÐITIM Ýstanbul Kitabevi
Ankara Caddesi Caðaloðlu Yokuþu Evren Han No: 33 Kat:1 Daire: 35
Sirkeci/Ýstanbul
Tel: (0212) 519 62 72 Faks: (0212) 513 73 86
www.istanbulkitapevi.com
[email protected] www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 3
Kashif Ahmed Shehzada
DÝNÝN KAYNAÐI OLARAK
KUR'AN YETER MÝ?
Ýstanbul Yayýnevi
2009
www.istanbulyayinevi.net
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 5
ÖNSÖZ Bu çalýþmanýn amacý, kendini Müslüman olarak tanýmlayanlar arasýnda yaygýn olan, Kuran ile ilgili yanlýþ anlaþýlmalarý açýklamak ve bu yanlýþlarý Kuran'dan delillerle düzeltmektir. Bu yanlýþ kanýlarýn kaynaðýnda þu yatmaktadýr: Günümüzde Müslümanlar, kutsal görevin gereði olarak Kuran'ý akýllarýyla analiz etmek yerine, doðduklarýnda sahip olduklarý mezhep öðretilerinin kör takipçileri olmaktadýrlar. Yine çoðu Müslüman, din adamlarýnýn dediklerini hiçbir sorgulamadan geçirmeden kesin doðru saymakta hatta bu öðretilerin Allah'ýn Kitap'ý tarafýndan uygun görülüp görülme diðine aldýrmamaktadýr. Çoðunluk tarafýndan benimsenen ve belli çýkarlar gereði korunan bu yanlýþlar Kuran öðretileriyle gelen zindeliði pasifliðe çevirmekle kalmamýþ, Müslüman hayat tarzýný tamamen deðiþtirmiþtir. Þu an Müslüman dünyaya egemen olan "pasif Ýslam", Kuran tarafýndan sunulan "dinamik Ýslam" ile taban tabana zýttýr. Ýslam toplumu, yüzyýllar öncesinin kültürel geleneklerini din sayarak, aslýnda her dönemde kolaylýkla yaþanabilecek olan Ýslam dinini tarihin belli bir dönemine hapsetmiþtir. Ayrýca yine bu "gerçek dinden kopuþ" döneminde, tek Ýlah'a olan inanç bozulmuþ, din alanýnda Allah'ýn yanýna baþka hüküm koyucular getirilmiþ, böylece Ýslam toplumunun birlikteliði kaybolmuþ, Müslüman âlemi sayýsýz mezhep ve gruba ayrýlmýþtýr. Günümüzde Müslümanlar Allah'a itaat etmek yerine insan ürünü zanlara, din adamlarýna ve durumdan faydalanan her türlü ekonomik ve siyasi çýkar çevrelerine itaat eder hale gelmiþlerdir. Allah'ýn elçisinin görevi insanlýðý sýrtýndaki aðýrlýklardan ve zincirlerden kurtarmaktýr (Bakýnýz 7:157*). Allah'ýn elçisi olan Hz. Muhammed bu görevi Allah'ýn Kitap'ýnda bahsettiði kutsal hükümleri uygulayarak yerine getirmiþtir. Ancak Ýslam'ýn düþmanlarý kavramlar ve doktrinler uydurup bunlarý Müslümanlar'ýn arasýnda yaymýþ, sonuç olarak elçi *
7 Araf Suresi 157. ayet
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 6
6
KUR’AN YETER MÝ?
tarafýndan gelen gerçek din bozulmuþ ve daha çok, insan yapýmý bir din haline getirilmiþtir. Ýslam'ýn düþmaný olanlarýn, Ýslam adýna dine soktuklarý bu yanlýþlarýn bir sonucu olarak günümüzde Müslümanlar, peygamberin yok etmek üzere gönderildiði aðýrlýklarýn ve zincirlerin baskýsý altýnda inlemektedirler. "Firavunlar" yani politik istismarcýlar, "Hamanlar" yani din ve bilgi sömürücüleri ve "Karunlar" yani ekonomi alanýndaki sömürücüler, Müslüman dünyada kontrolü ele geçirmiþ durumdadýrlar. Tüm bunlarýn sonucunda, Ýslam âlemi sayýsýz parçaya bölünmüþ ve kendisi dýþýndaki güçlere baðýmlý hale getirilmiþtir. Müslümanlar bu durumdan kurtulmak için gayret etmekte, ancak Kuran'ýn aydýnlatýcý ýþýðý olmadan bunu baþaramamaktadýrlar. Dünya barýþýný saðlamasý ve medeniyetin, bilimin, sanatýn, teknolojinin meþalesini taþýmasý gereken Müslümanlar, kendilerini aþaðý ve çaresiz bir durumda bulmuþlardýr. Bu kötü durumdan kurtulmanýn tek yolu; birbirine sýkýca baðlý, saðlam ve doðru bir Müslüman topluluðu oluþturmaktýr. Bu amaca ulaþmak için Kuran'ýn Ýslam ile ilgili konularda kesin otorite olduðu görüþüne sahip olmak ve O'nun Allah'ýn yeryüzündeki eksiksiz, deðiþmez ve tek mesajý olduðuna inanmak gerekmektedir. Müslümanlar Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran'ýn önemini anladýðýnda ve onun öðretilerinden haberdar olduðunda "Ýslam Rönesansý" baþla yacaktýr. Bu kitap da bunu amaçlamaktadýr. Kashif Ahmed Shehzada, Temmuz 1998.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 7
KURAN'IN DÝNÝN KAYNAÐI OLARAK YETERLÝ OLDUÐU GÖRÜÞÜNE KARÞI GETÝRÝLEN ÝTÝRAZLARIN ÝNCELENMESÝ
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
8
08.09.2009
15:02
Page 8
KUR’AN YETER MÝ?
Yanlýþ Ýddia 1 Peygamberin her söylediði vahiydir. 53. Sure'nin 3. ve 4. ayetleri der ki, peygamber arzusuna göre konuþmaz; söyledikleri vahiy edilenden baþkasý deðildir. Bu yüzden peygamberin hayatý boyunca söylediði her söz ve yaptýðý her þey Allah'tan gelen vahiydir. Düzeltme 1 Kuran, peygamberin gün içindeki olaðan konuþmalarý ile "vahiy" olarak ona indirilenler arasýnda net bir ayrým yapmýþtýr. Kuran'a göre, peygamberin günlük hayatta söyledikleri deðil, sadece "Kuran" Allah'tan gelen vahiydir. Aþaðýdaki Kuran ayetleri bunu kanýtlýyor: a) Tevbe Suresi'nde peygamber, Allah yolunda canlarýyla ve mallarýyla mücadele konusunda gönülsüz davranan münafýklar (ikiyüzlüler) hakkýnda uyarýlmaktadýr: "Allah seni affetsin; neden onlara izin verdin de bekle medin ki, doðru söyleyenler sana açýk-seçik belli olsun da ya lancýlarý bilesin." (9:43) Yukarýdaki ayette peygamber, yalancýlar ile doðru sözlü olanlar birbirinden ayýrt edilene kadar beklemeyip, savaþta inananlarla ol mak istemeyenlere izin verdiði için eleþtirilmektedir. Eðer pey gamberin her söylediði ve yaptýðý Allah'ýn vahyi olsaydý peygam berin ikiyüzlülere savaþmamalarý için izin vermesi Kuran'da eleþti rilir miydi? Bu ayet göstermektedir ki peygamberin söylediði her söz ve yaptýðý her eylem vahye dayanmaz. b) Araf Suresinde peygamber yeni bir vahiy ile gelmediði za man, inanmayanlarýn ona þu þekilde eleþtiride bulunduðunu gö rüyoruz: "Onlara bir ayet getirmediðinde, 'Onu da þuradan buradan derleseydin ya!' diye konuþurlar." (7:203)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 9
9
Bu ayet açýkça gösteriyor ki peygamberin sýradan konuþmalarý ilahî deðildir. Eðer peygamberin her söylediði Allah'tan bir vahiy olsaydý, Allah "Onlara bir ayet getirmediðinde…" demezdi. Pey gamberin aðzýndan çýkan her söz Allah'tan bir vahiy olsaydý, inan mayanlar, peygamberin günlük hayatta aðzýndan çýkanlar ile Al lah'tan gelen vahyi birbirinden ayýrt edemezlerdi ve yeni bir ayet getirmediði için peygamberi eleþtiremezlerdi. Yukarýdaki ayet gös teriyor ki peygamber insanlara vahiy olarak sadece Kuran ayet lerini getirmektedir. Ayetin devamý bu gerçeði daha da açýk kýlýyor. "De ki: 'Ben sadece Rabbimden bana vahiy edilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doðruya kýlavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir. Kuran okunduðu zaman onu dinleyin ve susun ki, size rahmet edilsin.'" (7:203-204) c) Tahrim Suresi'nde peygamber Allah'ýn helal kýldýðý bir þeyi kendisine haram kýlýyor: "Ey peygamber, eþlerinin hoþnutluðunu isteyerek, Allah'ýn sana helal kýldýklarýný niçin haram kýlýyorsun? Allah çok baðýþlayandýr, çok esirgeyendir." (66:1) Yukarýdaki ayet de peygamberin her söylediðinin ve her yaptýðýnýn vahiy olmadýðýný göstermektedir. Peygamber kendi aldýðý kararlarla da hareket etmiþtir. Aksi takdirde peygamber, Allah'ýn izin verdiðini kendisine yasaklayamazdý ve Allah da peygamberini helal kýlýnan bir þeyi kendisine yasakladýðý için uyarmazdý. d) Bakara Suresi'nde, peygambere gelen vahye dikkat çekilirken, inanmayanlara Kuran'daki surelere benzer bir sure getirmeleri konusunda meydan okunmaktadýr: "Eðer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir þüpheye düþüyorsanýz, haydi onun benzeri bir sure getirin, eðer
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
10
08.09.2009
15:02
Page 10
KUR’AN YETER MÝ?
iddianýzda doðru iseniz Allah dýþýndaki þahitlerinizi (yardým cýlarýnýzý) de çaðýrýn." (2:23) Yukarýdaki ayette yer alan meydan okumada, inanmayan lardan, peygambere indirilene benzer bir sure getirmeleri isteniyor. Biliyoruz ki sure, Kuran'daki parçalarýn adýdýr. Mezhepler tarafýndan Allah'ýn vahyi olarak nitelendirilen hadis kitaplarý ve diðer geleneksel kaynaklar surelerden oluþmaz. O halde Allah'ýn, peygambere indirilenden kastý sadece Kuran'dýr. e) Maide Suresi'nde inananlara canlarýný sýkacak konularda soru sormamalarý önerilmektedir. Zira sorulara verilecek cevaplar, beraberlerinde yeni dinî yükümlülükler getirebilir. Ancak bu sorularý Kuran indirilirken sorarlarsa, Kuran onlarýn sorularýna cevap verecektir: "Ey iman sahipleri! Size açýklandýðýnda canýnýzý sýkacak þeylerle ilgili soru sormayýn. Kuran indirilmekteyken onlarý sorarsanýz size açýklanýr. Allah onlarý affetmiþtir. Allah çok baðýþlayýcýdýr, çok yumuþak davranandýr." (5:101) Eðer peygamberin her söylediði vahiy olsaydý, inananlar dinle ilgili sorularýnýn cevaplarýný Kuran'da aramak zorunda kalmazlardý. Yalnýzca Kuran indirilirken deðil her ne zaman peygambere bir soru sorsalar ilahî bir karþýlýk alabilirlerdi. Ýnananlardan, soru larýnýn cevaplarýný Kuran'da aramalarýnýn istenmesi gösteriyor ki peygamberin her söylediði bir vahye dayanmaz. f) Tevbe Suresi'nde ikiyüzlüler Kuran'da indirilen her mesajdan korkan kiþiler olarak tarif edilir: "Ýkiyüzlüler, kalplerinde olaný kendilerine haber verecek bir surenin tepelerine inmesinden çekinir dururlar. De ki: 'Siz alay edin! Allah, o çekinip durduklarýnýzý ortaya çýkara caktýr.'" (9:64)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 11
11
Peygamberin Kuran dýþýnda kalan sýradan konuþmalarý ikiyüzlülerin sakladýklarýný ortaya çýkarmaz ve onlarý korkut mazken, Kuran'daki mesaj, ilahî mesaj olduðu için içlerindekini yüzlerine vurabilmekte ve onlarý korkutmaktadýr. Baþka bir ayette ise inananlarýn Kuran'ýn mesajýný almak için sabýrsýzlandýklarý anlatýlmaktadýr: "Ýman edenler derler ki: 'Bir sure indirilseydi olmaz mýydý?' Fakat hükmü kesinleþmiþ bir sure indirilip de içinde savaþ da anýlýnca, kalplerinde hastalýk olanlarýn, ölüm baygýnlýðýna tutulmuþ bir bakýþla sana baktýklarýný görürsün. Onlara uygun olan da odur." (47:20) Eðer peygamberin hayatý boyunca her söylediði "vahiy" idiyse, inananlar neden peygamberin Kuran dýþýndaki sözleriyle tatmin olmadýlar? Ýnananlarýn, Kuran'daki surelerin vahiy edilmesini sabýrsýzlýkla beklemeleri, sadece Kuran'ýn Allah'ýn vahyi olduðunu göstermiyor mu? g) Hud Suresi'nde Allah'ýn tek vahyinin Kuran olduðu belirtiliyor: "Belki de sen; onlar, 'O'na bir hazine indirilseydi, yahut beraberinde bir melek gelseydi ya!' diyorlar diye göðsün sýkýþýp daralarak, sana vahiy edilmekte olanýn bir kýsmýný terk etmeye kalkarsýn. Gerçek olan þu ki, sen sadece bir uyarýcýsýn. Allah ise her þey üzerinde bir Vekîl'dir. Yoksa, 'Onu kendisi uydurdu' mu diyorlar! De ki: 'Öyleyse hadi, onun benzeri, uydurma on sure de siz getirin; eðer doðru sözlüler iseniz, Allah'tan baþka çaðýrabildiklerinizi de çaðýrýn.'" (11:12-13) Yukarýdaki ayette geçen "sana vahiy edilmekte olan" ifadesi peygambere indirilen vahyin tamamýna karþýlýk gelmektedir. Burada geçen vahiy Kuran'dýr. Zira peygamberin getirdiði mesajý yalanlayanlara meydan okuyan Allah, onlardan Kuran'daki sureleri taklit etmelerini istemektedir. Allah, inanmayanlara meydan
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
12
08.09.2009
15:02
Page 12
KUR’AN YETER MÝ?
okurken onlardan, baþka bir kitap ya da sözü taklit etmelerini istememektedir. Eðer peygamberin Kuran dýþýndaki sözleri de vahiy olsaydý, o zaman meydan okumada inanmayanlardan sadece Kuran surelerini taklit etmeleri istenmeyecekti. Yukarýdaki ayetler açýkça göstermektedir ki Allah tarafýndan indirilen, vahiy edilen tek kaynak Kuran'dýr. Þimdi Necm Suresi'nin ilk dört ayetine bakalým: "Battýðý zaman yýldýza and olsun. Ki arkadaþýnýz ne saptý ne de azdý. O arzusuna göre de konuþmuyor. Ýndirilmiþ bir vahiyden baþkasý deðildir o." (53:1-4) Yukarýdaki ayetlerde geçen "vahiy" nedir? Peygamberin her sarf ettiði sözcük vahiy midir? Þu ana kadar üzerinde durduðumuz ayetler peygamberin aðzýndan çýkan her sözün vahiy olmadýðýný bize gösterdi. Peki o zaman vahiy nedir? Vahyin ne olduðunu anlamak için Þura Suresi'ne bakalým: "Ýþte böyle! Biz sana Arapça bir Kuran vahiy ettik ki, ülke ve medeniyetlerin anasýný ve çevresindekileri uyarasýn. Ve top lanma günü konusunda da uyarýda bulunasýn. Hiç kuþku yok o günde. Bir bölük cennettedir, bir bölük ateþte." (42:7) Allah bu ayette, peygambere vahiy edilenin Arapça bir Kuran olduðunu söylüyor. Peygamberin Kuran'da yer alan bir ifadesi de bunu destekliyor: "Bu Kuran bana vahiy olundu ki, onunla sizi ve ulaþtýðý herkesi uyarayým." (6:19) h) Allah, peygamberden Kuran'da deðinilmeyen iþler hakkýnda diðer inananlara danýþmasýný istemektedir. Eðer peygamberin her söylediði ve yaptýðý vahye dayansaydý Allah peygamberinden inananlara danýþmasýný ister miydi?
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 13
KASHIF AHMED SHEHZADA
13
"Yapýlacak iþler hakkýnda onlara danýþ. Kararýný verdiðin zaman da artýk Allah'a dayanýp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanýp güvenenleri sever." (3:159) Tüm bu kanýtlar açýkça göstermektedir ki peygamberin günlük hayattaki konuþmalarý vahiy deðildir. Allah tarafýndan peygam berimize indirilen tek mesaj Kuran'dýr. Yanlýþ Ýddia 2 Kuran Allah'a ve O'nun peygamberine itaat etmemizi istemektedir. Bu durumda Allah'a itaat etmek için Kuran'a, peygambere itaat etmek için ise Kuran dýþýndaki kaynaklara uymalýyýz. Düzeltme 2 Kuran, peygambere itaat etmemiz gerektiðini söylemekle kalmýyor, bunun nasýl yapýlacaðýný, peygambere indirilen ve peygamberin insanlara ilettiði "ilahî mesaj"ýn ne olduðunu da anlatýyor. Aþaðýdaki ayetler bizi peygambere indirilen ilahî öðretinin ne olduðu konusunda bilgilendiriyor:
ALLAH'IN ELÇÝSÝ'NÝN (RESUL'ÜN) ALLAH'TAN ALDIÐI ÝLAHÎ MESAJ NEDÝR? Maide Suresi'nde elçiden kendisine ulaþan kutsal vahyi, yani Kuran'ý, insanlara iletmesi istenmektedir. Aksi takdirde elçinin misyonunu tamamlamamýþ olacaðý belirtilmektedir: "Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni teblið et. Eðer bunu yapmazsan O'nun elçiliðini yapmamýþ olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktýr. Doðrusu Allah, kâfirler topluluðu na rehberlik etmez." (5:67)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
14
08.09.2009
15:02
Page 14
KUR’AN YETER MÝ?
Yukarýdaki ayette Allah'ýn elçisinden kendisine indirileni insanlarla paylaþmasý istenmektedir. Peki Allah'ýn elçisine indirilen bu öðreti ve kurallar nelerdir? Aþaðýdaki ayetler elçiye indirilenin ne olduðunu açýklýyor: "Biz Kitap'ý sana, her þeyin açýklayýcýsý, Müslümanlar'a bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik." (16:89) Görüldüðü gibi Allah tarafýndan elçisine indirilen kitap olan Kuran, hidayet (doðru yol) ve rehberlikle ilgili her konuda açýklama içerir. Nisa Suresi'nde de elçiye gönderilen kutsal mesaj þöyle açýklanýr: "Þüphesiz, insanlar arasýnda Allah'ýn sana gösterdiði gibi hükmetmen için biz sana Kitap'ý hak olarak indirdik. Hain lerin savunucusu olma." (4:105) Bir kez daha görüyoruz ki Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran, Allah'ýn elçisine gönderdiði "kutsal mesaj" olarak anýlýyor. Allah, elçisinden insanlar arasýnda bu mesaj ile hüküm vermesini istiyor. Aþaðýdaki ayet de bu gerçeðe iþaret ediyor: "Sana da daha önceki kitabý doðrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitap'ý gönderdik. Artýk aralarýnda Allah'ýn indirdiði ile hüküm ver; sana gelen gerçeði býrakýp da onlarýn arzularýna uyma." (5:48) Yukarýdaki ayetler göstermektedir ki Allah, elçisine Kitap'ý indirmiþtir ve elçinin görevi bu Kitap'ýn, yani Kuran'ýn dediklerini harfiyen uygulayýp ondan sapmamak ve insanlar arasýnda onunla hüküm vermektir. Aþaðýdaki ayetler peygamberin insanlarý hangi öðreti ile uyardýðýný ve onlara ne ile nasihat ettiðini daha net açýklýyor. Allah, Kaf Suresi'nde, elçisine þu emirde bulunuyor:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 15
15
"Biz onlarýn dediklerini çok iyi biliriz. Sen onlarýn üzerinde bir zorba deðilsin. Tehdidimden korkanlara Kuran'la öðüt ver." (50:45) Görüldüðü gibi Allah, peygamberden insanlara Kuran ile öðüt vermesini istemektedir, baþka bir kitap ile deðil. Peygamberin aðzýndan da bu görev onaylanmaktadýr. Peygamber, Kuran'da geçen bir konuþmasýnda görevinin Kuran ile uyarmak olduðunu anlatmaktadýr: "Benimle sizin aranýzda Allah þahittir. Bu Kuran bana, kendisiyle sizi ve ulaþtýðý herkesi uyarmam için vahiy olundu." (6:19) Yine baþka bir ayet peygamberin insanlarý hangi öðreti ile uyarmasý gerektiðini açýklamaktadýr: "Ey Ehlikitap! Elçimiz size geldi. Kitap'tan saklamýþ olduklarýnýzýn çoðunu size ayan beyan açýklýyor; çoðundan da geçiyor. Þu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ýþýk ve apaçýk bir Kitap gelmiþtir. Allah, rýzasýna uyanlarý o Kitap'la esenlik ve barýþ yollarýna iletir ve onlarý kendi izniyle karanlýklardan aydýnlýða çýkarýp þaþmayan ve sapmayan dosdoðru yola kýlavuzlar." (5:15-16) Yukarýdaki ayetler göstermektedir ki Allah'ýn elçisi, Kitap Ehli'ne -yani Hristiyan ve Yahudilere- Allah'tan gelen Kitap ile teblið yapmaktadýr. Kuran bize elçinin hangi öðreti ile insanlarý aydýnlattýðýný bir kez daha hatýrlatýyor: "Ben sadece, bu þehrin Rabbi'ne kulluk etmekle emro lundum. Orayý kutsal kýlmýþtýr O. Her þey O'nundur. Ben, Müslümanlar'dan/Allah'a teslim olanlardan olmakla emrolun dum. Ve Kuran okumakla emrolundum. Artýk kim yola gelirse kendisi için gelir. Sapmýþa gelince, böylesine de ki: 'Ben uyarýcýlardan biriyim. Hepsi bu!'" (27:91-92)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
16
08.09.2009
15:02
Page 16
KUR’AN YETER MÝ?
Yukarýdaki ayet elçinin Kuran'ý okuyacaðýný ve dileyenin bu rehberliði kabul edip doðru yolu bulacaðýný anlatýyor. Görüldüðü gibi, elçiden tebliðde kullanýlmasý istenen kaynak Kuran'dýr. Bir baþka ayette Allah þöyle buyuruyor: "Bu Kuran'ý sana farz kýlan, elbette ki seni vaat edilen yere götürecektir. De ki: 'Hidayeti getireni de açýk bir sapýklýk içinde olaný da en iyi Rabbin bilir.'" (28:85) Yukarýdaki ayet göstermektedir ki elçi için baðlayýcý olan öðreti Kuran'dýr. Tüm bu ayetler göstermektedir ki Allah'ýn elçisi olan peygambere Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran indirilmiþtir ve peygamber bu Kitap'ý kullanarak insanlara dinî anlatmak ile görevlendirilmiþtir. Bunu yaparken Kuran'dan en ufak bir sapma göstermemesi konusunda uyarýlmýþtýr. Yukarýda alýntýladýðýmýz Maide Suresinin 48. ayetinde görüldüðü gibi peygamberin din alanýnda verdiði tüm hükümler Kuran'a dayanmak zorundadýr. Peygamber bu ayetlerden anlaþýlacaðý üzere dinî anlatýrken kendine ait hukukunu ya da öðretilerini deðil, Kuran'ý anlatmak zorundadýr. Ýnsanlar peygamberin kiþisel fikirlerine ya da hukukuna deðil Allah'ýn yasasýna boyun eðmelidirler. Nitekim peygamber de böyle davranmýþ, insanlara sadece Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran'ý teblið etmiþtir. Unutulmamalýdýr ki Allah'ýn elçisine itaat etmek demek, Allah'ýn mesajýna uymak demektir; çünkü elçi, sadece, Allah tarafýndan kendisine verileni insanlara yaymýþtýr, baþka bir öðretiyi deðil. (Zaten 'elçi'nin kelime anlamý da kendisine ait olmayan bir þeyi baþkasýna ileten kiþidir.) Elçi kendi hayatýnda Kuran'ýn hakkýnda hüküm vermediði konularda kendi fikirlerine, alýþkanlýklarýna ve içinde bulunduðu toplumun genel öðretilerine göre davranmýþ olabilir. Ancak bunlar onun bireysel tercihleridir. Dinî bir anlam taþýmazlar. Bu yüzden elçi insanlara bu seçimlerini aþýlamaya çalýþmamýþtýr. Allah Kuran'da insanlardan sadece Kuran'a uymalarýný istemiþtir. Aþaðýdaki ayetler din adýna uyulacak tek yasanýn Allah'ýn yasasý olan Kuran olduðunu gösteriyor:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 17
KASHIF AHMED SHEHZADA
17
ALLAH DIÞINDA HÝÇ KÝMSE DÝN ADINA
HÜKÜM KOYAMAZ
"Hüküm yalnýz Allah'ýndýr." (12:40) "O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez." (18:26) Bu ayetler göstermektedir ki Allah dýþýnda hiç kimse din adýna hüküm koyamaz. Allah'ýn elçisi bile olsa insanlarýn kiþisel görüþleri dinî hüküm olarak kabul edilemez. Aþaðýdaki ayet bu gerçeðe destek niteliðindedir: "Hiçbir insanýn, Allah'ýn kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra insanlara: 'Allah'ý býrakýp bana kul olun!' demesi mümkün deðildir. Bilakis þöyle der: Okutmakta ve öðretmekte olduðunuz Kitap uyarýnca Rabb'e hâlis kullar olunuz." (3:79) Ayetin gösterdiði gibi Allah'ýn elçisi olan peygambere düþen, insanlarýn onun þahsi kararlarýna uymalarýný istemek deðildir. Peygamber insanlardan Allah'ýn Kitap'ýna uymalarýný ister. Allah'ýn yasasý, Evren'de doða kanunlarý olarak vücut bulur. Ayný yasa, insan hayatýnda da bulunur ve orada Allah'ýn öðüt ve emirlerine dayanýr. Nitekim, Muhammed peygamber, Allah'ýn, insan hayatý üzerindeki hükmünün ancak Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran'daki öðüt ve emirlerle saðlanacaðýný þu ayetlerde geçen ifadesi ile onaylamýþtýr: "Allah size Kitap'ý ayrýntýlý kýlýnmýþ bir halde indirmiþken, Allah'ýn dýþýnda bir hüküm koyucu mu arayayým?" (6:114)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
18
08.09.2009
15:02
Page 18
KUR’AN YETER MÝ?
ALLAH'IN ELÇÝSÝ SADECE ALLAH'IN KURALLARINI ÝLETÝR. ÝNSANLAR ALLAH'IN, ELÇÝSÝ ARACILIÐI ÝLE KENDÝLERÝNE ÝLETTÝÐÝ BU KURALLARA UYMAKLA YÜKÜMLÜDÜRLER Yukarýdaki ayet açýkça göstermektedir ki Allah'ýn elçisinin görevi Allah'ýn Kitap'ýnda yer alan yasalarý uygulamaktýr. Bu yüzden elçiye uymak, Allah'ýn Kitap'ýna uymaktan baþka bir þey deðildir. Allah'ýn elçisi sadece Allah'ýn mesajýný iletir. Ýnsanlardan Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran dýþýnda bir yasaya ya da kurala uymalarýný istemez. Hüküm koyucu olarak yalnýzca Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran kabul edilebilir. Aþaðýdaki ayetler elçiye uymak için onunla gönderilen mesaja uymak gerektiðini anlatýr: "Allah'a itaat edin, elçiye itaat edin ve sakýnýn. Eðer yüz çevirirseniz þunu bilin: Bizim elçimize düþen sadece apaçýk bir tebliðdir." (5:92) "Allah, yarattýklarýndan sizin için gölgeler oluþturdu. Daðlardan sizin için sýðýnak evler yaptý. Sizin için, sýcaktan koruyacak elbiselerle savaþta koruyacak elbiseler de yaptý. Ýþte nimetini üzerinizde böyle tamamlýyor ki, O'na teslim olup esenliðe ulaþabilesiniz. Yine de yüz çevirirlerse artýk sana düþen, açýk bir tebliðden baþka þey deðildir." (16:81-82) "Eðer yalanlarsanýz bilin ki, sizden önceki ümmetler de yalanlamýþtý. Elçiye de düþen, açýk bir tebliðden baþka þey deðildir." (29:18) "Allah'a itaat edin, elçiye de itaat edin. Eðer yüz çevirirseniz elçimize düþen, apaçýk bir tebliðden baþkasý deðildir." (64:12) "De ki: 'Allah'a da itaat edin, elçiye de. Eðer yüz çevirirseniz, onun görevi ona yüklenen, sizin göreviniz de size yüklenendir. Eðer ona itaat ederseniz doðru yolu bulursunuz. Elçiye düþen, açýk bir tebliðden baþkasý deðildir.'" (24:54)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 19
19
Yukarýdaki ayetler Allah'a ve elçisine itaatin ne anlama geldiðini açýkça gösteriyor. "Elçiye düþen, açýk bir tebliðden baþkasý deðildir" ifadesi elçinin görevinin sadece Allah'tan geleni insanlara iletip insanlarý onunla uyarmak olduðunu bildiriyor. Elçi Kuran ile kendisine iletilenler dýþýnda dinî kurallar koyamaz ve kiþisel uygulamalarýnýn din adýna kabul edilmesini talep edemez.
ÝTAAT SADECE ELÇÝ TARAFINDAN
ALINAN VE ÝNSANLIÐA DAÐITILAN MESAJA
OLMALIDIR. KURAN DIÞINDA BÝR KÝTAP ÝLAHÎ
YOL GÖSTERÝCÝ OLARAK KABUL EDÝLEMEZ
Araf Suresi'nde inananlarýn sadece Allah'ýn Kitap'ýna uyup, o kitabý takip etmeleri istenmektedir, diðer kitaplarý deðil. "Bir kitaptýr bu; sana indirildi, onunla uyarýda bulunasýn diye ve inananlar için bir öðüt ve düþündürme olarak... O halde, bundan dolayý göðsünde bir sýkýntý olmasýn. Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden birtakým velilerin ardýna düþmeyin. Siz ne kadar da az öðüt alýyorsunuz!" (7:2-3) Bu ayette görülüyor ki uyulmasý gereken kaynak Allah'tan insanlara indirilen Kuran'dýr. "O'nun berisinden birtakým velilerin ardýna düþmeyin" ifadesi Allah'ýn vahiy ettiði dýþýnda hiçbir kaynaða uymamamýz gerektiðini vurguluyor. Allah, elçisine þunu hatýrlatýyor ki, insanlar için Kuran dýþýnda bir kýlavuz bulunmamaktadýr: "Oysa biz onlara ders alacaklarý kitaplar vermemiþtik ve kendilerine senden önce bir uyarýcý göndermemiþtik." (34:44)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 20
20
KUR’AN YETER MÝ?
Baþka bir ayette Allah þu soruyu yöneltiyor: "Müslümanlar'a suçlular gibi mi davranalým? Neyiniz var, ne biçim hüküm veriyorsunuz? Yoksa bir kitabýnýz var da onu mu okuyup duruyorsunuz? Ve içinde her dilediðinizi bula biliyorsunuz?" (68:35-38) Bu ayette geçen "Yoksa bir kitabýnýz var da onu mu okuyup duruyorsunuz" ifadesi bize, inananlarýn din adýna okuyup ders alacaklarý tek Kitap'ýn Kuran olduðunu gösteriyor. Kuran dýþýnda ders alacaðýmýz baþka dinî bir kaynak olmadýðý þu ayetle de destekleniyor: "Veya onlara bir kitap verdik de ondaki bir delile mi dayanýyorlar? Doðrusu, zalimler birbirlerine ancak aldatýcý sözler verirler." (35:40) Zühruf Suresi'nde inanmayanlar için þunlar söylenmektedir: "Onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mý daya nýyorlar?" (43:21) Hakka Suresi'nde elçinin dinle ilgili sözlerinin Kuran'dan olduðu belirtilmektedir. Ayný surede elçinin kendi dünyevi sözlerini Allah'ýn sözleri gibi göstermesi durumunda bundan sorumlu tutulacaðý hatta cezalandýrýlacaðý anlatýlmaktadýr: "Eðer bize atfen bazý sözler uydurmuþ olsaydý, elbette onu kýskývrak yakalardýk. Sonra onun can damarýný koparýrdýk. Hiçbiriniz buna engel de olamazdýnýz." (69:44-47) Saffat Suresi'nde Allah, inanmayanlarý Kuran dýþýnda bir kitaba uymamalarý konusunda uyarýyor: "Ne oluyor size, nasýl hüküm veriyorsunuz? Hiç düþün müyor musunuz? Yoksa sizin açýk bir deliliniz mi var? Doðru sözlülerden iseniz, kitabýnýzý getirin!" (37:154-157)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 21
21
Peygamber, Kuran ayetlerinde geçen ifadeleri ile, Allah'tan gelen kitaplar dýþýnda insanlara din alanýnda rehberlik edecek baþka bir kaynak olmadýðýný bildirmektedir. (Allah tarafýndan indirilen diðer kitaplar da Kuran ile ayný mesajý paylaþtýklarý sürece Allah'ýn Kitap'ý kategorisinde deðerlendirilebilir. Bakýnýz 42:13) "De ki, 'Doðru sözlü iseniz, Allah katýndan bu ikisinden daha iyi yol gösteren bir kitap getirin, ben ona uyayým.'" (28:49) Bu ayette geçen "bu ikisinden" ifadesi bir önceki ayette açýklanmaktadýr: "Fakat hak, katýmýzdan kendilerine geldiðinde þöyle dediler: 'Musa'ya verilenin aynýsý buna da verilseydi ya!' Bunlar daha önce Musa'ya verileni inkâr etmemiþler miydi? Þöyle demiþlerdi: 'Birbirini destekleyen iki büyü.' Ve dediler: 'Biz bunlarýn ikisine de inanmýyoruz.'" (28:48) Ýnanmayanlar Musa Peygamber'e ve Muhammed Peygamber'e indirilen mesajlarý reddettiklerini bildirmektedirler. Yukarýdaki ayet Allah'ýn indirdiði Kitap olan Kuran ve onunla ayný mesajý taþýyan ve yine Allah tarafýndan Musa Peygamber'e indirilen kitap dýþýnda insanlar tarafýndan oluþturulmuþ bir kaynaðýn din alanýnda yol gösterici olamayacaðýný vurgulamaktadýr. Allah, Kitap'ýný indirmiþ, inananlardan bu Kitap'taki kurallarýna uymalarýný istemiþtir. Ýnananlara düþen; bu kurallara uymak, saf olan dine ilaveler sokmamaktýr. Din adýna neyin doðru ve neyin yanlýþ olduðuna karar verecek merci Kuran'dýr. Ancak buna raðmen insanlar Kuran'ý terk edip baþka kaynaklara yönelmektedirler. "Kitap'ýn indirilmesi, Üstün ve Bilge olan Allah'tandýr. Þüphesiz, sana bu Kitap'ý hak ile indirdik; öyleyse dinî yalnýzca O'na has kýlarak Allah'a ibadet et. Gözünüzü açýp kendinize gelin! Arý-duru din yalnýz ve yalnýz Allah'ýndýr! O'nun yanýnda birilerini daha veliler edinerek 'Biz onlara, bizi
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
22
08.09.2009
15:02
Page 22
KUR’AN YETER MÝ?
Allah'a yaklaþtýrmalarý dýþýnda bir þey için kulluk etmiyoruz.' diyenlere gelince, hiç kuþkusuz, Allah onlar arasýnda, tartýþýp durduklarý konuyla ilgili hükmü verecektir. Þu bir gerçek ki, Allah, yalancý ve nankör kiþiyi iyiye ve güzele kýlavuzlamaz." (39:1-3) Yukarýdaki ayetler bize þunlarý hatýrlatýyor: Allah'a Kuran'ý takip ederek kulluk etmeli, dinî Allah'a has kýlmalýyýz. Bunu yapar ken bizi Allah'a daha çok yaklaþtýracaklarýný düþünerek Allah dýþýndakilere kulluk etmemeliyiz. Fatýr Suresi'nde Allah, vahiy olarak yine, sadece Kuran'a dikkat çekmektedir. Allah, peygambere Kuran'ýn indirildiðini ve Müslümanlar'ýn Kuran'ý kutsal yol gösterici olarak almalarý gerektiðini vurguluyor: "Sana vahiy ettiðimiz kitap, kendinden öncekini doðru layýcý olarak gelen gerçektir. Allah, kullarýndan haberdardýr, görendir. Sonra, kullarýmýz arasýndan seçtiklerimizi Kitap'a mirasçý kýldýk. Ýçlerinden kendine zulmeden var. Orta yolda gideni var. Allah'ýn izniyle hayýrlarda öne geçeni var. Ýþte bu, büyük lütfun ta kendisidir." (35:31-32) Görüldüðü gibi Allah kullarýna miras olarak Kitap'ýný býrakýyor, baþka bir kaynaðý deðil.
ALLAH'A VE ELÇÝ'SÝNE UYMAK ÝKÝ AYRI KAVRAM DEÐÝLDÝR Kuran'a bakýnca þunu görmekteyiz ki Allah'a ve elçisine itaat iki ayrý kavram deðildir. Bu yüzden "Allah'a uymak için Kuran'a, elçiye uymak için ise Kuran dýþýnda baþka kitaplara uymalý" görüþü hatalýdýr. Kuran ayetlerinin gösterdiði gibi, "Allah ve elçisi" tek bir hukuk ve itaat kaynaðýna karþýlýk gelir. Tevbe Suresinde Allah, elçisi aracýlýðýyla, müþrikler hakkýnda bir açýklama yapmaktadýr:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 23
KASHIF AHMED SHEHZADA
23
"Bu, ayný zamanda, Allah ve elçisinden tüm halka, büyük hac günü yayýmlanmýþ bir duyurudur: Allah putperestlerden uzaktýr, elçisi de... Tövbe ederseniz sizin için daha iyidir. Dönerseniz, bilin ki siz Allah'ý aciz býrakamazsýnýz. Ýnkarcýlara acý bir azabý müjdele." (9:3) Bu ayetteki duyuru insanlara elçi tarafýndan ulaþtýrýlmýþtýr ancak ayette bu duyurunun "Allah'tan ve elçisinden" geldiði ifade edilmektedir. Þurasý açýktýr ki elçi müþriklere, Allah'ýn bu duyurusu dýþýnda bir duyuru yapmamaktadýr. Yukarýda bahsedilen duyuru Allah tarafýndan hazýrlanmýþ ve elçisi tarafýndan insanlara ulaþtýrýlmýþtýr. Bu duyurunun "Allah ve elçisi"nden geldiðinin söylenmesi gösteriyor ki Allah ve elçisi iki ayrý kural kaynaðý deðildir. Allah tüm kutsal kurallarýn kaynaðýdýr ancak Allah bu kurallarý herkese tek tek anlatmayý tercih etmemiþ, bir elçi seçerek kutsal mesajýný insanlara onun aracýlýðýyla ulaþtýrmýþtýr. Enfal Suresi'nde þu ifade yer almaktadýr: "Ey inananlar! Allah'a ve elçisine itaat edin. Ýþitip durduðunuz halde ondan yüzünüzü çevirmeyin." (8:20) Yukarýdaki ayette inananlardan Allah'a ve elçisine itaat etmeleri istenirken ayet "iþitip duyduðunuz halde ondan yüz çevirmeyin" ifadesi ile sona ermektedir. Buradaki ifadede çoðul zamir olan "onlardan" deðil, tekil zamir olan "ondan" kelimesinin kullanýlmasý anlamlýdýr. Çünkü Allah ve elçisi iki ayrý dinî kaynak getirmezler. Allah'ýn gönderdiði ve elçisinin inananlara ilettiði mesaj "tek"tir. O tek kaynak Kuran'dýr. Ýtaat ve boyun eðmenin yöneleceði tek otorite Allah'týr. Ancak Allah her kulu ile tek tek görüþmediði için insanlar arasýndan birisini seçip, yasalarýný ve emirlerini o kulu aracýlýðý ile diðerlerine iletmiþtir. Allah'ýn mesajýný diðer kullara ulaþtýran bu kiþiye "peygamber" ve "elçi" (Resul) denir. O kiþi 'peygamber'dir çünkü Allah mesajýný ona iletir. Ayný zamanda o kiþi 'elçi'dir çünkü mesajý
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 24
24
KUR’AN YETER MÝ?
kendisine saklamaz, diðer kullara iletir. Elçi, insanlarý bu yasalara uymaya çaðýrmakla kalmaz, kendisi de bu yasaya uymakla yükümlüdür. Elçi kendi fikirlerini deðil, kutsal mesajý insanlara iletir. Elçinin dinî anlamda Kuran dýþýnda getirdiði bir söz yoktur: "Hiç þüphesiz o (Kuran), çok þerefli bir elçinin sözüdür." (69:40) Bu ayet gösteriyor ki elçinin sözüne uymak onun yaymaya çalýþtýðý mesaja, yani Kuran'a uymaktýr. Bu yüzden Allah, Nisa Suresi'nde þöyle demektedir: "Elçiye itaat eden Allah'a itaat etmiþ olur. Kim yüz çevirirse çevirsin; biz seni onlarýn üzerine bekçi göndermedik." (4:80) Yukarýdaki ayetler gösteriyor ki elçiye itaat etmek onun kiþisel görüþlerine itaat etmek deðildir. Elçiye itaat, ona elçiliðinin gereði olarak indirilen ilahî mesaja itaat etmektir. Bu yüzden Allah ve elçisi iki ayrý kaynak deðildir. Allah'a ve elçisine itaat, tek bir kaynaða, yani Allah'ýn indirdiði Kitap'a uymakla mümkün olur. Yanlýþ Ýddia 3 Elçiye Kuran dýþýnda "Zikir" adýnda bir vahiy verilmiþtir. Bu gizli vahyin amacý elçiye Kuran hakkýnda daha detaylý bilgi ve açýklama saðlamaktýr. Nahl Suresi 44. ayet bu durumu kanýtlar. Düzeltme 3 Bahsedilen ayetin tercümesi þu þekildedir: "Senden önce de kendilerine vahiy ettiðimiz kiþilerden baþkasýný peygamber olarak göndermedik. Eðer bilmiyorsanýz,
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 25
25
bilenlere sorun. Açýk delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu hatýrlatýcýyý (Zikir'i) vahiy ettik ki, kendilerine indirileni insanlara bildiresin de derin derin düþünebilsinler." (16:44) Yukarýdaki ayette hatýrlatýcý olarak tercüme edilen "Zikir" kelimesinin Kuran boyunca hangi anlamda kullanýldýðýna bakalým: "Ýþte bu sana ayetlerden ve hikmetlerle dolu Zikir'den okuduðumuzdur." (3:58) "Bir kitaptýr bu; sana indirildi, onunla uyarýda bulunasýn diye ve inananlar için bir öðüt ve düþündürme (Zikir) olarak... O halde, bundan dolayý göðsünde bir sýkýntý olmasýn." (7:2) "Sen, bu tebliðin için onlardan bir ücret istemiyorsun. O, bütün âlemler için bir hatýrlatmadan (Zikir'den) baþka þey deðildir." (12:104) "Dediler ki: 'Ey kendisine hatýrlatýcý (Zikir) indirilmiþ olan, sen bir delisin. Doðru sözlü isen bize melekleri getir sene.' Biz melekleri ancak belli bir amaç için göndeririz, o za man da kimseye süre tanýnmaz. Kuþkusuz hatýrlatýcýyý (Zikri) biz, evet biz indirdik ve onu koruyacak da elbette yine biziz." (15:6-9) "Bu, kutsal bir hatýrlatýcýdýr (Zikir'dir) ki, onu indirdik. Yoksa siz onu inkâr mý ediyorsunuz?" (21:50) "Biz o peygambere þiir öðretmedik. Þiir ona yaraþmaz da. Ona vahiy edilen, bir hatýrlatýcý (Zikir) ve apaçýk bir Kuran'dan baþka þey deðildir." (36:69) "Onlar, o hatýrlatýcý (Zikir) kendilerine geldiðinde inkâr ettiler. Halbuki o, eþsiz yücelikte bir Kitap'týr. Bâtýl ona, ne önünden gelebilir ne de arkasýndan. Bilge olan ve çok övülen Allah'tan bir indirmedir o." (41:41-42)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
26
08.09.2009
15:02
Page 26
KUR’AN YETER MÝ?
"Sen, sana vahiy edilene sýmsýký sarýl! Hiç kuþkusuz, sen, dosdoðru bir yol üzerindesin. Gerçek þu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatýrlatýcýdýr (Zikir'dir). Bundan sorumlu tutulacaksýnýz." (43:43-44) Yukarýdaki ayetler gösteriyor ki "Zikir", Kuran dýþýnda bir vahiy deðildir. Birçok baþka ayette de Zikir'in, Allah'ýn Kitap'ýný tanýmlayan bir ifade olarak kullanýldýðýna tanýklýk ediyoruz. Zikir'in hangi anlamda kullanýldýðýný gördük. Þimdi Nahl Suresi'nde (16:44) geçen bir diðer ifadeye yoðunlaþalým: "kendilerine indirileni insanlara bildiresin". Geleneksel din yorumcularýna göre Zikir, peygambere indirilmiþ özel bir vahiydir ve elçi onunla insanlara Kuran ayetlerini açýklar. Dolayýsýyla bu kiþilere göre Zikir, Kuran'ý açýklayan detaylar içerir. Her ne kadar az önceki ayetlerde Zikir'in Kuran dýþýnda bir vahiy olmadýðýný gördüysek de bu geleneksel görüþün doðruluðunu bir kez daha -bu kez farklý bir açýdan- test edelim. Bunun için bu ayette geçen ifadenin (litubeyyine ifadesinin) anlamýna bakmamýzda fayda var. J. Penrice tarafýndan hazýrlanmýþ 'Kuran Sözlüðü'nde, ifade "açýk olmak, aþikâr olmak" anlamýnda kullanýlýr. F. Steingass'ýn hazýrladýðý sözlükte ifade "açýk olmak", Al Mawrid'in sözlüðünde "ortaya çýkarmak", Al Asri'nin sözlüðünde "göstermek", Hans Wehr'in sözlüðünde "açýk olmak, görünür olmak, duyurmak" anlamlarýnda kullanýlýr. Ayrýca ifadenin ne anlama geldiðini görmek için Kuran boyunca nasýl kullanýldýðýna bakmamýz yeterli olacaktýr. Bu ifade Âli Ýmran Suresi'nde (3:187) ve Maide Suresi'nde (5:15) "bir þeyi gizlemek; kendisine saklamak" terimlerinin karþýtý olarak kullanýlmýþtýr.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 27
27
"Allah, kendilerine kitap verilenlerden þu yolda söz almýþtý: 'Onu insanlara mutlaka açýk-seçik bildireceksiniz, onu saklamayacaksýnýz.' Ama onlar Kitap'ý sýrtlarýnýn gerisine attýlar, basit bir ücret karþýlýðý onu sattýlar. Ne kötü þey satýn alýyorlar!" (3:187) "Ey Ehli kitap! Resulümüz size geldi. Kitap'tan saklamýþ olduklarýnýzýn çoðunu size açýklýyor; çoðundan da geçiyor. Þu bir gerçek ki, size Allah'tan bir ýþýk ve apaçýk bir Kitap gelmiþtir." (5:15) Son olarak ifadenin, Bakara Suresi'ndeki kullanýlýþýný inceleyelim: "Dinde baský yoktur. Doðru bilgiye dayalý eriþ, bozuk bilgiye dayalý sapýþtan açýk bir biçimde ayrýlmýþtýr." (2:256) Hem sözlüklerin hem de ayetlerin açýkça ortaya koyduðu gibi litubeyyine ifadesi, geleneksel yorumcularýn iddia ettikleri gibi "ayrýntýlý, detaylý" anlamýna gelmez. Kelime Kuran boyunca "açýk," "gizli olmayan" ve "gizli tutulanýn tersi" olarak kullanýlmýþtýr. Bunun yanýnda yine bu bölümdeki ayetlerde gördüðümüz gibi "Zikir" Kuran dýþýnda bir vahye karþýlýk gelmez. Bu durumda Allah, Nahl Suresi'nde (16:44) elçisine "Sana da bu hatýrlatýcýyý (Zikir'i) vahiy ettik ki, kendilerine indirileni insanlara bildiresin de derin derin düþünebilsinler." dediði zaman Kuran'ýn sadece elçisi için deðil tüm insanlýk için indirildiðini anlatmaktadýr. Elçiye düþen Zikir'i, yani Kuran'ý kendisine saklamamak, tüm insanlýða bildirmektir. Bu durum Maide Suresi'nde (5:67) daha açýk bir biçimde ortaya konmuþtur: "Ey elçi! Rabbinden sana indirileni teblið et. Eðer bunu yapmazsan onun verdiði peygamberlik görevini yerine getirmemiþ olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, inkâra batmýþ topluluða kýlavuzluk etmez." (5:67)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
28
08.09.2009
15:02
Page 28
KUR’AN YETER MÝ?
Bu ayetin de belirttiði gibi Allah, elçisinden Kuran'ý kendisine saklamayýp insanlara iletmesini istiyor; onu Kuran dýþý bilgilerle detaylandýrmasýný deðil. Peki Allah'ýn Kitap'ý insanlara nasýl bildirilecektir? Elçi bu iþi nasýl baþaracaktýr? Bu sorularýn cevabýný bir sonraki bölümde bulabilirsiniz. Yanlýþ Ýddia 4 Elçinin görevi Kuran'ý sadece bir postacý gibi iletmek deðildir. O, bu ilahî mesajý açýklamanýn yaný sýra onun üzerine yorum yapmakla da yükümlüdür. Birçok Kuran ayetinde ona Kitap'tan bilgi verildiði söyleniyor. Peygambere verilmiþ olan Kuran'ýn bilgisi ve tefsiri geleneksel din kitaplarýnda bulunmaktadýr. Bu durumda Kuran teoriyi oluþtururken geleneklerin derlendiði eserler Kuran'ýn tefsiri, açýklamasý konumundadýr. Düzeltme 4 Bakara Suresi 129. ayette geçen "kendilerine Kitap'ý ve bilgeliði öðretecek, onlarý temizleyip arýndýracak bir resul" ifadesinden de anlaþýlacaðý gibi elçinin tek görevi insanlara Kuran'ý okumak deðildir. Ancak bilgeliði öðrenmek için birçok farklý mezhep tarafýndan oluþturulmuþ ve peygambere atfedilen geleneksel kitaplardan faydalanma fikri temelsizdir. Peki bu durumda elçi, Kitap'ýn bilgisini nasýl öðretmiþtir? Biz bu açýklamalarý nereden bulabiliriz? Ýþte bu önemli sorularýn cevaplarýný yine Kuran veriyor. Allah, Kuran'ýn kendi kendisini açýklayan bir kaynak olduðunu söyleyerek, Kuran'ý anlamak için baþka hiçbir geleneksel kaynaða ihtiyacýmýz olmadýðýný belirtiyor. Kuran gerçekten de bu yönüyle sýradan kitaplardan çok farklýdýr. Genelde kitaplarda, belli bir
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 29
29
konu bir yerde tartýþýlýr ve böylece her konu ilgili bölüm baþlýklarý altýnda ele alýnýr. Buna karþýn Allah'ýn Kitap'ýnda konular kitap boyunca çeþitli bölümlere daðýtýlmýþtýr. Örneðin, Allah'ýn Kitap'ýnýn "boþanma" konusu hakkýnda ne söylediðine baktýðýmýzda 2. sure olan Bakara Suresi'nde, 4. sure olan Nisa Suresi'nde, 33. sure olan Ahzab Suresi'nde ve 65. sure olan Talak Suresi'nde yer alan ayetleri incelememiz gerekmektedir. Bütün bu ayetleri bir arada incelersek Kuran'ýn "boþanma" konusunda ne söylediðini öðrenebiliriz. Ve bu incelememiz sonucunda þunu görürüz ki her ayet bir diðerini açýklamakta ve aydýnlatmaktadýr. Allah bu metodu kullanarak -yani bir konuyu Kuran boyunca farklý yerlerde tekrar ederek- Kuran'ýn kendi kendisini açýklamasýný mümkün kýlmýþtýr. Nitekim Kuran'ýn bu özelliði ayetlerde þöyle dile getirilir: "Bak, iyice kavrayýp anlamalarý için ayetleri nasýl çeþitli biçimlerde açýklýyoruz." (6:65) "Muhakkak ki biz, bu Kuran'da insanlara her türlü misali çeþitli þekillerde anlattýk. Yine de insanlarýn çoðu inkâr cýlýktan baþkasýný kabullenmediler." (17:89) Allah, Kitap'ýnda konularý deðiþik yerlerde ele almýþ, bir yerde tamamen açýklanmamýþ bir konuyu baþka yerde açýklamýþtýr. Bir ayet diðerini aydýnlatmaktadýr. Üstelik Allah'ýn elçisi olan peygamberin de Kuran'ý Kuran ile açýkladýðýný biliyoruz. "Ýþte biz, ayetleri çeþitli biçimlerde böyle açýklýyoruz. Öyle ki sana: 'Sen ders almýþsýn' desinler ve biz de bilen bir topluluða onu açýkça göstermiþ olalým." (6:105) Yukarýdaki ayet açýkça gösteriyor ki peygamberin Kuran hakkýnda verdiði dersler Kuran'daki konularý aydýnlatmaya yönelikti. Bu dersler yukarýdaki ayetlerden de anlaþýlacaðý üzere yine Kuran'a dayanýyordu. Baþka bir deyiþle Kuran kendi kendisini açýklayan bir kitaptýr. Bu gerçek, inanmayanlarýn itirazlarýný ortaya
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 30
30
KUR’AN YETER MÝ?
koyan þu ayette de açýkça görülmektedir: "Ýnkârcýlar dediler ki: 'Kuran ona toptan, bir kerede indirilseydi ya!' Biz böyle yaptýk ki, onunla senin kalbini dayanýklý kýlalým. Biz onu parça parça okuduk. Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakký ve en güzel yorumu getiririz." (25:32-33) Bu ayetler bizi önemli bir konuda bilgilendiriyor. Ýnkârcýlarýn "Kuran neden bir defada indirilmedi?" sorusuna karþýlýk, Kuran'ýn aþaðýdaki nedenlerden ötürü parça parça vahiy edildiði anlatýlmýþtýr: 1) Böylece elçinin kalbi güçlü kýlýnacaktýr. Ayetlerde geçen "Biz böyle yaptýk ki, onunla senin kalbini dayanýklý kýlalým. Biz onu parça parça okuduk." ifadesi bu durumu doðrulamaktadýr. Böylece elçi cesaretlendirilmiþ, Kuran ayetlerinin vahyi esnasýnda güçlü olmasý konusunda tembihlenmiþtir. 2) Böylece inkârcýlarýn sorularýna ve getirecekleri itirazlara Kuran tarafýndan tatmin edici cevaplar verilecektir. "Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakký ve en güzel yorumu getiririz." ifadesi bu gerçeðe iþaret eder. 3) Kuran'ýn parça parça indirilmesinin bir diðer amacý ise Allah'ýn Kitap'ýnýn en kusursuz þekilde açýklanmasýný saðlamaktýr. "Onlar sana bir örnek getirdikçe, biz sana hakký ve en güzel yorumu getiririz." cümlesi bu gerçeðe iþaret eder. Böylece Allah ayetlerin açýklanmasý için baþka ayetler indirmiþtir. Allah'ýn Kitabý'nýn yorumlanmasý için geleneksel kitaplara ihtiyaç yoktur. Allah, Kuran'ýn bu özelliði sayesinde elçisine Kitap'ýný açýklamýþ, elçi de Kuran'dan öðrendiklerini diðer insanlarla paylaþmýþtýr. Peygamber Kuran'ý açýklamak için baþka bir kitap kullanmadýðý gibi ümmetine de baþka bir kitap býrakmamýþtýr çünkü Kuran'ýn açýklamasý yine Kuran'ýn içindedir.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 31
KASHIF AHMED SHEHZADA
31
Allah'ýn Kitap'ýnda bir konunun çeþitli yerlerde ele alýnarak açýklandýðýný söylemiþtik. Bununla beraber Kuran'ýn mesajýný anlayabilmek için Kuran üzerine derin düþünmek ve kafa yormak gerekmektedir. Öðrenme ve araþtýrma becerilerini kullananlar için Kuran'ýn mesajý netleþecektir: "Derin derin düþünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrýntýlý olarak veriyoruz." (10:24) "Ýyice araþtýrýp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrýntýlý kýldýk." (6:98) Allah bizleri Kuran üzerine kafa yormak ve onun üzerine derin derin düþünmek ile öðütlemiþtir: "Sana bu mübarek Kitap'ý, ayetlerini düþünsünler ve aklý olanlar öðüt alsýnlar diye indirdik." (38:29) Görüldüðü gibi Kuran üzerine derin derin düþünme görevi tüm nesillere verilmiþtir. Ýnsanlar ilahî kýlavuz olan Kuran'ýn ýþýðýnda yaþadýklarý dönemin sorunlarýna çözüm aramalýdýrlar. Kuran'ýn anlamý bir konudaki ayetlerin çeþitli surelerde tekrarlanmasý ile açýklanacak, bir yandan da insanlar Allah'ýn istediði gibi akýllarýný ve entelektüel birikimlerini Kuran'ý anlamak için kullanacaklardýr. Takip eden ayetler bu durumu daha da açýklýyor: "Bak, anlasýnlar diye ayetlerimizi nasýl açýklýyoruz!" (6:65) "Bak, delilleri nasýl açýklýyoruz. Onlar hâlâ yüz çeviriyor lar!" (6:46) Allah, Kuran'ýn müfessiri, yani açýklayýcýsýdýr. Ve daha önce de belirttiðimiz gibi, bir ayetin açýklamasý konuyla ilgili baþka ayetlerin vahyi ile gerçekleþmiþtir. Bu yüzden Allah Kuran'da þöyle buyurur: "Çok merhametli (Allah). O öðretti Kuran'ý." (55: 1-2)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
32
08.09.2009
15:02
Page 32
KUR’AN YETER MÝ?
Allah Kuran'ý indirmek, tamamlamak ve korumakla kalmamýþ, onu açýklamýþtýr da: "Onu (Kuran'ý) aceleye getirip dilini oynatma. Onu topla mak da okutmak da bize düþer. O halde, biz onu okuduðu muzda, sen onun okunuþunu izle. Sonra onu açýklamak da bizim iþimiz olacaktýr." (75: 16-19) Þimdi Kuran'daki konularýn açýklamasýnýn yine Kuran tarafýndan nasýl yapýldýðýný inceleyeceðiz.
ALLAH TARAFINDAN KURAN'DA VERÝLEN VE PEYGAMBER TARAFINDAN ÝSLAM TOPLULUÐUNA ÖÐRETÝLEN BÝR TEFSÝR ÖRNEÐÝ Burada Kuran'ýn kendi kavramlarýný nasýl açýkladýðýný ve kendini nasýl tefsir ettiðini göstereceðiz. Kuran'ýn hemen baþýnda, Bakara Suresi'nde Allah'ýn Kitap'ýnýn "Muttakiler/takva sahipleri" yani dinî konularda titiz olanlar ve yanlýþlýklardan sakýnanlar için rehber olduðu söylenmektedir. "O kitap; onda asla þüphe yoktur. O, takva sahipleri için bir yol göstericidir." (2:2) Yukarýdaki ayetle ilgili "Muttakiler/takva sahipleri kimlerdir?" ya da "Bu kiþilerin özellikleri nelerdir?" diye bir soru sorulabilir. Bu sorularýn cevaplarý Kuran'da verilmiþtir: "Rabbinizden bir baðýþlanmaya ve takva sahipleri için hazýrlanmýþ olup geniþliði gökler ve yer kadar olan cennete koþun! O takva sahipleri ki, bollukta da darlýkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarý affederler. Allah da güzel davranýþta bulunanlarý sever. Yine onlar ki, bir kötülük yaptýklarýnda ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ý
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 33
33
hatýrlayýp günahlarýndan dolayý hemen tövbe ederler. Zaten günahlarý Allah'tan baþka kim baðýþlayabilir ki! Bir de onlar, iþledikleri kötülüklerde, bile bile ýsrar etmezler." (3:133-135) Böylece bu ayetler "Muttakilerin/takva sahiplerinin" özelliklerine ýþýk tutmaktadýr. Benzer þekilde ayný ifadenin tefsiri Kuran'da baþka bölümlerde de yapýlmaktadýr: "Þüphesiz takva sahipleri, cennetlerde ve pýnarlardadýrlar; Rablerinin kendilerine verdiðini alanlar olarak. Çünkü onlar, bundan önce güzellikte bulunanlardý. Gece boyunca pek az uyurlardý. Seher vakitlerinde af dilerlerdi. Mallarýnda, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardý." (51:15-19) Muttakiler/Takva sahipleri insanlarla iliþkilerinde de kutsal rehberi her zaman ön planda tutarlar ve ilahî kurallar ile uyumsuz olan kötü hareketlerden sakýnýrlar: "Takva sahipleri var ya, onlara þeytan tarafýndan bir vesvese dokunduðunda (Allah'ýn emir ve yasaklarýný) hatýrlayýp hemen gerçeði görürler." (7:201) Muttakiler/Takva sahipleri sosyal olaylarda Allah'ýn Kitap'ýný rehber edinmekle kalmayýp, doða kanunlarýný ve onlarýn faydalarýný da önemserler. Bu konuda muttakiler aþaðýdaki ayetlerle uyarýlmýþlardýr: "Güneþ'i bir aydýnlýk, Ay'ý bir nur kýlan ve yýllarýn sayýsýný ve hesabý bilmeniz için ona duraklar tespit eden O'dur. Allah, bunlarý ancak hak ile yaratmýþtýr. O, bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açýklamaktadýr. Gerçekten, gece ile gündüzün art arda geliþinde ve Allah'ýn göklerde ve yerde yarattýðý þeylerde korkup sakýnan bir topluluk için elbette ayetler vardýr." (10:5-6) Yukarýdaki ayetler bize Kuran'da geçen bir kavramýn Kuran'ýn
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
34
08.09.2009
15:02
Page 34
KUR’AN YETER MÝ?
baþka yerlerinde nasýl açýklandýðýný göstermektedir. Kuran'ýn kendi kendisini tefsir etmesi/açýklamasý ile ilgili bir diðer örnek aþaðýdadýr: "Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayýn. Nihayet Allah onu, dedikleri þeyden temize çýkardý. O, Allah yanýnda itibarý olan birisiydi." (33:69) Yukarýdaki ayette bazý kiþilerin Allah'ýn elçisi olan Musa Peygamber'i rahatsýz ettikleri anlaþýlýyor. Peki bu insanlar kimdir ve Musa Peygamber'i nasýl rahatsýz etmiþlerdir? Kuran bu kategoriye giren insanlarý ve onlarýn rahatsýz etme yollarýný detaylarýyla anlatýyor.
MUSA'YA KAVMÝ TARAFINDAN YAPILAN
EZÝYETÝN AYRINTILARI
Musa'nýn kavmi, onlarý Firavun'un esaretinden kurtardýðý için Musa'ya þükran duyacaklarýna þöyle demeyi tercih etmiþlerdir: "Dediler ki: 'Sen bize gelmeden önce de, geldikten sonra da eziyete uðratýldýk.'" (7:129) Kendilerine gökten indirilen tüm nimetlere raðmen isyan edip Musa'ya þöyle dediler: "Ey Musa, biz bir çeþit yemeðe katlanmayacaðýz…" (2:61) Puta tapan bir kavmin yanýndan geçerken, onlara her zaman sadece Allah'a tapmalarýný söyleyen Musa'ya dönüp þu istekte bulundular: "'Ey Musa, onlarýn ilahlarý (var; onlarýnki) gibi, sen de bize bir ilah yap.' O da: 'Siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz' dedi." (7:138)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 35
KASHIF AHMED SHEHZADA
35
Musa, kýsa bir süreliðine kavminden uzaklaþtýðýnda kavmi ineðe tapmaya baþlamýþtý (Bakýnýz 20:86). Onlara þehre belli bir þekilde girmeleri gerektiði söylendiðinde bilerek saygýsýzlýk yapmýþlardý (Bakýnýz 2:58-59). Musa onlarý Allah'a inanmaya çaðýrdýðýnda Musa'ya þöyle cevap verdiler: "Ey Musa! Biz, Allah'ý apaçýk görmedikçe sana asla inanmayacaðýz." (2:55) Musa'nýn kavmi, ineði ilah edinmekle doðru yoldan sapmýþtýr. Allah, Musa aracýlýðý ile onlardan kendilerini bu hatalarýndan arýn dýrmak için bir ineði kurban etmelerini istemiþ, ancak onlar kurban etmemek için sayýsýz bahane üretmiþlerdir (Bakýnýz 2:67-71). Musa onlar için yazýlmýþ kutsal topraklara girmelerini istedi ðinde, kavmi yine bahaneler üretmiþ ve Musa'ya þöyle demiþtir: "…sen ve Rabbin gidin savaþýn; biz burada oturacaðýz." (5:24) Musa'nýn halký onun karþýsýnda bu tavrý ve davranýþý benimseyince Musa þöyle demek zorunda kalmýþtýr: "Ey kavmim! Benim, Allah'ýn size gönderdiði elçisi olduðumu bildiðiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" (61:5) Ve Musa Allah'tan þunu dilemiþtir: "Rabbim! Ben kendimden ve kardeþimden baþkasýna hâkim olamýyorum; bizimle, bu yoldan çýkmýþ toplumun arasýný ayýr." (5:25) Ýsrailoðullarý hakkýnda anlatýlan bu kýssalar sonucunda Kuran'da geçen "Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayýn." ifadesinin ne anlama geldiðini öðrenmekteyiz. Kuran'ý okuyan kiþi görecektir ki Kuran akýllarda hiçbir bulanýklýk býrakmadan
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
36
08.09.2009
15:02
Page 36
KUR’AN YETER MÝ?
Musa'nýn kavminin Musa'ya uyguladýðý eziyeti anlatmaktadýr. Böylece 33:69 ayetinde geçen ifade yine Kuran'ýn içinde açýklanmýþtýr. Ne var ki, geleneksel kitaplar bu açýklamalardan tatmin olmamýþ, Kuran'da verilen bilgiler yerine aþaðýdaki hikâyeyi açýklama olarak almýþlardýr. Kuran'da yer almayan bu açýklama okunurken unutulmamalýdýr ki Allah, 6:104'te olduðu gibi, elçisine Kuran'ýn tefsirinin yine Kuran ile yapýlacaðýný hatýrlatmýþtýr. Þimdi geleneksel kitaplarýn Kuran'dan farklý olarak ortaya koyduklarý açýklamalarýna bakalým. Geleneksel din savunucula rýnýn büyük saygý duyduklarý Sahih Buhari'de geçen þu hadisi ince leyelim: Bana Ýshak bin Ýbrahim'in anlattýðýna göre, Ruh bin Ubey bize Avf'tan þunu bildirmiþtir, ki o da El Hasan, Muhammed ve Hilas tarafýndan bilgilendirilmiþtir, ki onlar da Ebu Hureyre'nin rivayetine dayanmaktadýrlar. Rivayete göre Allah'ýn elçisi þöyle demiþtir: "Musa çekingen bir insandý ve çekingenliði yüzünden vücudunun tamamýný örterdi. Ýsrailoðullarýndan bir kiþi onu þöyle diyerek incitti: 'O derisindeki bir kusur nedeniyle vücudunu örtüyor. Ya cüzzam ya da sýkrotum fýtýðý ya da baþka bir kusuru var.' Allah, Musa'yý onlarýn attýklarý bu iftiradan temizlemek istiyordu. Bu yüzden Musa'nýn baþýna þöyle bir olay geldi. Bir gün Musa inzivada iken duþ almak için giysilerini çýkarýp bir taþýn üzerine koymuþtu. Duþu bitirince elbiselerini almak için taþa yöneldi ancak taþ Musa'nýn giysilerini alýp oradan kaçmaya baþladý. Musa asasýný aldý, 'Ey taþ, giysilerimi ver!' diyerek taþý kovalamaya baþladý. Bir grup Ýsrailoðluna rastlayýncaya kadar taþý kovaladý. Ýsrailoðullarý Musa'yý çýplak gördüler ve onun Allah'ýn yarattýðý en güzel varlýk olduðunu anladýlar. Böylece Allah, Musa'yý onlarýn iftiralarýndan temizledi. Taþ orada durdu, Musa giysilerini alýp giydi ve taþa asasý ile vurmaya baþladý. Taþ hâlâ bu vuruþun bazý izlerini taþýr. Üç, dört ya da beþ izdir bu. Ýþte Allah'ýn 'Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayýn. Nihayet Allah onu, dedikleri þeyden temize çýkardý. O, Allah yanýnda itibarý olan birisiydi.' ayetinde kastettiði budur." (Sahih Buhari, 4. Cilt, 616. Hadis)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 37
37
Okurlardan, Allah'ýn elçisi olan Musa Peygamber'in kavminin önünde aþaðýlandýðýný iddia eden bu hadis ile Kuran'da geçen açýklamalarý karþýlaþtýrmalarýný rica ediyorum. Dinî konularý Kuran dýþý kaynaklarla açýklamaya çalýþan bu insanlar, uydurma hikâyelerini gerçek gibi sunmak için inananlarýn Allah'ýn elçisi olan Hz. Muhammed'e duyduklarý derin sevgi ve saygýyý istismar etmektedirler. Ýþin gerçeði, peygambere saygý, kim tarafýndan ve hangi amaçla sözlendiði belli olmayan bu gibi rivayetlere inanmayý deðil onlarý reddetmeyi gerektirir. Kuran, bize peygamberin dinî konularý yine ve sadece Kuran'la açýklayacaðýný söylemesine raðmen biz peygamberimizin Ýslam dinini hadislerle açýkladýðýna nasýl inanabiliriz? Kuran'ýn anlamýný içtenlikle kavramaya çalýþan kiþiler göreceklerdir ki Kuran ayetleri kendi kendilerini açýklar ve dýþarýdan gelecek hiçbir kaynaða ihtiyaç duymaz. Günümüzde Kuran tercümesi yapan birçok kiþi, geleneksel görüþlerden etkilenmelerine raðmen, Kuran'ýn kendi kendisini açýkladýðýný kabul etmektedirler. Ünlü Ýslam bilgini Abdullah Yusuf Ali, meþhur "Kuran Tercümesi ve Açýklamasý"nýn giriþ bölümünün sonunda þöyle demektedir: "Kuran'ýn kendisinin en iyi açýklamasý olduðu söylenir. Kuran çalýþmamýz sýrasýnda bunun ne denli doðru olduðunu gördük. Kuran ayetleri dikkatli bir þekilde karþýlaþtýrmalý okunduðunda zorluklarýn çoðu ortadan kalkmaktadýr. Benim referanslar arasýnda sýraladýðým gibi iyi bir dizin kullanýlýrsa görülecektir ki Kuran'ýn bir bölümü diðerini aydýnlatmaktadýr." Kutsal Kuran, Kuran Tercümesi ve Açýklamasý, A. Yusuf Ali, sayfa xi. Bir baþka ünlü Kuran çevirmeni Muhammed Esed de Kuran'ýn kendisini tefsir ettiðini tercümesinin önsözünde þu þekilde anlatýyor: "Kuran bireysel emir ve öðütler içeren bir derleme olarak görülmemelidir. O eksiksiz bir bütündür. Þöyle ki; her ayet ve her cümlenin diðer ayet ve cümlelerle yakýn alakasý vardýr ve bütün bu
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
38
08.09.2009
15:02
Page 38
KUR’AN YETER MÝ?
ayet ve cümleler birbirlerini açýklar ve ayrýntýlý kýlar. Sonuç olarak, Kuran'ý anlayabilmek için Kuran'da yer alan her ifadenin baþka bölümlerde nasýl geçtiðine bakmalý, Kuran'da geçen konularý sýk sýk yapýlacak Kuran içi göndermelerle açýklamaya çalýþmalý, Kuran'ýn temel mantýðý ve temel inançlarý ýþýðýnda ayetleri yorumlamalýyýz. Bu kural uygulandýðý takdirde göreceðiz ki Muhammed Abduh'un da dediði gibi, Kuran kendisinin en iyi açýklayýcýsýdýr." Kuran Mesajý, Muhammed Esed, sayfa vii. Bir insan Kuran'a kutsal mesajý, yol göstericiyi anlamak için yaklaþmalýdýr ve bunu yaparken aklýný her türlü önyargýdan temizlemelidir. Eðer bunu yaparsa Kuran'ýn mesajýný anlayacaktýr. Böylece o kiþi görecektir ki Kuran aslýnda yalýn, açýk, kendisini açýklayan ve var olmak için hiçbir geleneðe ihtiyaç duymayan bir kitaptýr. Yanlýþ Ýddia 5 Ahzab Suresi 21. ayette þöyle denilmektedir: "Yemin olsun, Allah elçisinde sizin için, Allah'ý ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah'ý çok ananlara güzel bir örnek vardýr." (33:21). O halde geleneksel din kaynaklarýna ve peygambere isnat edilen hikâyelere bakmalýyýz. Düzeltme 5 Elçinin örnek teþkil ettiði konular, mesela onun dinî konularda nasýl davrandýðý, Kuran'da belirtilmiþtir. O'nun Kuran'da anlatýlan bu kiþiliði örnek alýnmalýdýr. O'nu örnek almak için öncelikle Kuran'ý dikkatlice okumak gerekmektedir. Aslýnda tam da bu yüzden Allah'ýn Kitap'ýnda, Hz. Muhammed üzerine tanýk olacak kiþilerin Kuran'ý derinlemesine bilen kiþiler olduklarý anlatýlmýþtýr. Aþaðýdaki ayet buna kanýttýr:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 39
39
"Ýnkara sapanlar, 'Sen gönderilmiþ bir elçi deðilsin.' diyorlar. De ki: 'Benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah, bir de yanýnda Kitap bilgisi bulunanlar yeter.'" (13:43) Peygamberin örneðini izlemek için sadece Allah'ýn Kitap'ýndaki bilgileri edinmek yeterlidir. Öyle olmasaydý Allah bu ayette tanýk olmak için gerekli bilgiyi Kitap'ýn bilgisi ile kýsýtlamaz, onun yanýna baþka kitaplarýn bilgisini de eklerdi. Ahzab Suresi'nde geçen "güzel bir örnek" ifadesini anlayabilmek için peygamberin hayatta nasýl davrandýðýný ve onun hayatýna yön veren prensipleri bilmemiz gerekir. Bu durum Yunus Suresi'nde þöyle açýklanmaktadýr: "Ben sadece bana vahiy olunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabýndan korkuya düþerim." (10:15) Bu ayetin de gösterdiði gibi, Allah'ýn elçisi olan peygamberimiz gibi davranmak, onu kendimize örnek almak için ona vahiy edilene yani Kuran'a uymalýyýz. Çünkü Allah'ýn elçisi de kendisine sadece Kuran'ý rehber edinmiþtir. Biz de peygamberimizi kendimize örnek almak istiyorsak hayatýmýzý Kuran'a göre düzenlemeliyiz. Mümtehine Suresi'nde Allah, Ýbrahim Peygamber ve beraberin dekilerde bizler için güzel bir örnek olduðundan bahseder: "Ýbrahim ve onunla birlikte olanlarda sizin için güzel bir örnek vardýr." (60:4) Peki peygamberimizin örneðini hadis kitaplarýnda bulmalýyýz diyen kiþiler bu ayet için ne diyecekler? Bu ayette bize öðütlenen Ýbrahim Peygamber'in örneðini bulmak için geleneksel kitaplara ve ona atfedilen uydurmalara mý bakmalýyýz? Elbette hayýr. Ýbrahim Peygamber'in inananlar için örnek olacak davranýþlarýný da Kuran'da bulmalýyýz. Nitekim birçok ayet bize Ýbrahim
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
40
08.09.2009
15:02
Page 40
KUR’AN YETER MÝ?
Peygamber'in karakteri hakkýnda bilgi vermektedir (Örneðin 16:120, 6:79-81, 14:35). Ýnananlar iþte bu ayetlerde geçen davranýþlarý kendi hayatlarýnda uygulamalýdýrlar. Yanlýþ Ýddia 6 Peygambere Kuran dýþýnda, ona benzer bir vahiy daha indirilmiþtir. Kuran'a benzeyen bu kaynak peygamberin davranýþlarýný içerir ve bu kaynak hadis kitaplarýnda bulunur. Düzeltme 6 Allah, Kuran'a benzer ya da denk bir kaynak olduðunu kesin bir þekilde reddetmiþtir. Aþaðýdaki ayet bu gerçeði açýkça ortaya koyuyor: "De ki: Andolsun, bu Kuran'ýn bir benzerini ortaya koymak üzere insan ve cin topluluklarý bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler." (17:88) Peki Kuran bu ayette gördüðümüz gibi, kendisinin bir benzeri olmadýðýný söylerken, "Allah'ýn elçisine Kuran'ýn benzeri bir kaynak verildi" diyebilir miyiz? Tur Suresi'nin aþaðýdaki ayeti durumu daha da netleþtirecektir. Tur Suresi'nde inanmayanlara þu þekilde meydan okunuyor: "Yahut 'Onu kendisi uydurdu!' mu diyorlar? Hayýr, onlar inanmazlar. Eðer doðru iseler onun benzeri bir 'hadis' (söz) getirsinler." (52:33-34) Allah, kendisine inanmayanlara Kuran'a benzer bir "hadis", yani "söz" getirmeleri konusunda bu ayetle meydan okuyor. Allah "Eðer doðru sözlü iseler onun benzeri bir 'hadis' getirsinler" diyerek hiçbir hadisin, hiçbir sözün Allah'ýn Kitap'ýna benzer ya da denk
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 41
KASHIF AHMED SHEHZADA
41
olamayacaðýný vurguluyor. Bakara Suresi'nde de hiç kimsenin Allah'ýn Kitap'ýna denk ya da benzer bir þey ortaya koyamayacaðý söyleniyor: "Eðer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir þüpheye düþüyorsanýz, haydi onun benzeri bir sure getirin, eðer iddianýzda doðru iseniz Allah'tan baþka þahitlerinizi de çaðýrýn. Bunu yapamazsanýz -ki elbette yapamayacaksýnýz yakýtý, insanlar ve taþlar olan cehennem ateþinden sakýnýn. Çünkü o ateþ, inkârcýlar için hazýrlanmýþtýr." (2:23-24) Yukarýdaki ayetler Kuran'a benzer ya da denk bir sözün olamayacaðýný açýkça gösteriyor.
KURAN EN GÜZEL HADÝSTÝR Kuran'dan, daha önce de deðindiðimiz gibi 69:40'ta elçinin sözü olarak bahsedilmiþtir. Baþka bir ayette de, Kuran, "ahsen-ül-hadis", yani "en güzel hadis, en güzel söz" olarak tanýmlanmýþtýr. Þimdi sözü geçen bu ayeti alýntýlýyoruz: "Allah, hadisin (sözün) en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili mânalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiþtir. Rablerinden korkanlarýn, bu Kitap'ýn etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ýn zikrine ýsýnýp yumuþar. Ýþte bu Kitap, Allah'ýn, dilediðini kendisiyle doðru yola ilettiði hidayet rehberidir. Allah kimi de saptýrýrsa artýk ona yol gösteren olmaz." (39:23) Kuran kendisini en güzel hadis (söz) olarak nitelendirirken, Allah'ýn elçilerinin gerekli olan hadislerini (sözlerini) de içerdiðini anlatýr. (Bakýnýz 20:9, 51:24, 79:15)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
42
08.09.2009
15:02
Page 42
KUR’AN YETER MÝ?
Allah birçok ayette Kuran'dan hadis (söz) diye bahsetmektedir: "Þimdi sen, bu hadise (söze) inanmazlarsa, belki de arkala rýndan kendini eritircesine üzüleceksin." (18:6) "Bu da ilk uyarýcýlar gibi bir uyarýcýdýr. Yaklaþmakta olan yaklaþtý. Onu Allah'tan baþka açýða çýkaracak yoktur. Þimdi siz bu hadise (söze) mi þaþýyorsunuz?" (53:56-59). "Hayýr! Yýldýzlarýn yerlerine yemin ederim -ki bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir- þüphesiz bu, onurlu bir Ku ran'dýr, korunmuþ bir kitaptýr. Onu ancak temizler kavra yabilir. Evrenlerin Rabbinden indirilmiþtir. Siz bu hadisi (sözü) mü küçümsüyorsunuz? Allah'ýn verdiði rýzka karþý þük rü, onu yalanlamakla mý yerine getiriyorsunuz?" (56:75-82) "Bu hadisi (sözü) yalanlayanla beni baþ baþa býrak. Onlarý, bilmedikleri yerden yakalayacaðýz." (68:44) Allah bir yandan Kitap'ýný, elçisinin sözü olarak nitelendirirken, bir yandan da bizleri en güzel hadis olan Kuran dýþýnda bir hadisi kabul etmememiz konusunda uyarýyor. Aþaðýdaki ayetler Allah'ýn Kitap'ý olan Kuran'ýn, elçiye verilen hadis olarak yeterli olduðunu ispatlýyor: "Onlar artýk bundan sonra hangi hadise (söze) inana caklar." (77:50) "Göklerin ve yerin egemenliðine, Allah'ýn yarattýðý her þeye ve ecellerinin yaklaþmýþ olabileceðine bakmadýlar mý? O hal de Kuran'dan sonra hangi hadise (söze) inanacaklar?" (7:185) "Hadis (söz) bakýmýndan Allah'tan daha doðru kim vardýr!" (4:87) Görüldüðü gibi Allah kendi Kitap'ý dýþýnda bir hadisi (sözü)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 43
43
takip etmememiz konusunda bizi kesin olarak uyarmýþtýr. Ayetlerde de görüldüðü gibi Kuran, Allah'ýn onay verdiði tek hadistir: "Ýþte bunlar, Allah'ýn ayetleridir; sana bunlarý hak olmak üzere okuyoruz. Öyleyse onlar, Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanacaklar? Vay haline, her yalancý ve günahkâr kiþinin! O, Allah'ýn kendisine okunan ayetlerini iþitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onlarý duymamýþ gibi direnir. Ýþte onu acý bir azap ile müjdele! Ayetlerimizden bir þey öðrendiði zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltýcý bir azap vardýr!" (45:6-9) Aþaðýdaki ayet göstermektedir ki Kuran uydurulmuþ bir hadis ya da bir söz deðildir: "Yemin olsun ki, onlarýn hikâyelerinde, aklýný ve gönlünü çalýþtýranlar için bir ibret vardýr. Bu Kuran, uydurulacak bir hadis (söz) deðildir; aksine o, kendisinden öncekileri tasdikleyici, her þeyi ayrýntýlý kýlýcýdýr. Ýnanan bir topluluk için de bir kýlavuz ve bir rahmettir." (12:111) Kuran böyle bir ifade kullanarak, Kuran'da yer almayan, insanlar tarafýndan uydurulan hadislerin varlýðýna da iþaret etmektedir. Lokman Suresindeki ayetler bu anlamda önemlidir: "Ýnsanlardan öylesi vardýr ki, Allah yolundan bilgisizce saptýrmak için hadis (söz) eðlencesi satýn alýr ve onu alay konusu edinir. Ýþte böylelerine rezil edici bir azap vardýr. Ayetlerimiz ona okunduðunda, böbürlenerek yüzünü çevirir. Sanki onlarý hiç iþitmemiþtir, sanki kulaklarýnda bir aðýrlýk vardýr. Ýþte böylesini, korkunç bir azapla muþtula." (31:6-7) Ayette bahsedilen bu kiþiler inananlarý Allah yolundan saptýrmak için "lahval hadis" yani "söze dayalý eðlence/boþ söz" kullanmaktadýrlar. Yukarýdaki ayet ayrýca bu insanlarýn Kuran'ýn
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
44
08.09.2009
15:02
Page 44
KUR’AN YETER MÝ?
rehberliðini duyduklarýnda kibirlendiklerini ve ayetlerden yüz çevirdiklerini söylemektedir. Bu insanlarla ilgili daha detaylý bilgi Enam Suresinde verilmektedir: "Böylece biz, her peygambere insan ve cin þeytanlarýný düþman kýldýk. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldýzlý sözler fýsýldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardý. Artýk onlarý uydurduklarý þeylerle baþ baþa býrak. Ki ahirete inanmayanlarýn gönülleri ona ýsýnsýn, ondan hoþlansýnlar ve iþledikleri suçu iþlemeye devam etsinler." (6:112-113) Ve Allah baþka bir surede de þöyle buyuruyor: "Biz senden önce hiçbir elçi ve peygamber göndermedik ki, o bir þey tasarladýðýnda/okuduðunda, þeytan onun düþünce ve dileði içine bir þey atmýþ olmasýn. Ama Allah, þeytanýn attýðýný siler, sonra kendi ayetlerini saðlamlaþtýrýr. Allah Bilen'dir, Bilge'dir. Bu, Allah'ýn; þeytanýn attýðýný, kalplerinde hastalýk olanlara, gönülleri katýlaþanlara bir deneme yapmasý içindir. Zalimler, geri dönülmez bir ayrýlýk ve kopuþ içindedirler." (22:52-53) Ayetlerin anlattýðý gibi, bu aldatýcý sözleri üretenler Ýslam'ýn düþmanlarýdýr. Ne yazýk ki ayette de bahsedildiði gibi insanlar bu uydurmalara yönelebilmekteler. Þeytani akýllar bu uydurmalarý Allah'a isnat etmektedirler: "O (Þeytan) size ancak kötülüðü, çirkini ve Allah hakkýnda bilmediðiniz þeyleri söylemenizi emreder." (2:169) Þeytanýn, Allah'a ve elçisine isnat edilen aldatýcý sözlerini takip edenler kendilerini doðru yol üzerinde sanmaktadýrlar. Bu insanlar Kuran'ýn mesajýna karþý bilgisiz ve kördürler: "Kim Rahman'ýn Zikri'ni (Kuran'ý) görmezlikten gelip ondan uzaklaþýrsa biz ona bir þeytaný musallat ederiz de o ona
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 45
KASHIF AHMED SHEHZADA
45
can yoldaþý olur. Bu þeytanlar onlarý yoldan saptýrýrlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ doðru yol üzerinde olduklarýný sanýrlar." (43:36-37) Bizler bu þeytani uydurmalara karþý tetikte olmalý, Allah'ýn Kitap'ýnda yer alan gerçek kutsal öðretilere yoðunlaþmalýyýz. Yukarýda deðinilen tüm ayetler göstermektedir ki Kuran'a benzer ya da denk bir þey yoktur. Yine ayetler göstermektedir ki Kuran, elçinin sözü ve Allah'ýn elçisine verdiði hadistir. Ayrýca Allah insanlara Kuran'dan sonra hangi "hadis"e inanacaklarýný sormuþ, þeytani fikirlere sahip insanlarýn yanlýþ sözler uyduracaðýný ve bunlarý kutsal gerçekler olarak sunacaðýný bize ayetleriyle bildirmiþtir. Biz inananlara düþen sadece Allah'ýn Kitap'ýna tutunmak ve din diye sunulan uydurmalardan uzak durmaktýr. Yanlýþ Ýddia 7 Kuran rehberlik için gereken her þeyi içermez. Dinle ilgili konularda kaynak olarak yeterli deðildir. Düzeltme 7 Þimdi ayetlere bakarak Allah'ýn, Kuran'ý kullarýna rehberlik için yeterli bir kaynak olarak yaratýp yaratmadýðýný inceleyelim.
KURAN KUTSAL REHBER OLARAK GEREKEN HER ÞEYÝ ÝÇERÝR "Sana bu Kitap'ý indirdik ki her þey için ayrýntýlý bir açýklayýcý, bir kýlavuz, bir rahmet, Müslümanlar'a da bir müjde olsun." (16:89) "Yemin olsun ki, resullerin hikâyelerinde, aklýný ve gönlünü çalýþtýranlar için bir ibret vardýr. Bu, uydurulacak bir
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
46
08.09.2009
15:02
Page 46
KUR’AN YETER MÝ?
hadis (söz) deðildir; aksine o, kendisinden öncekileri tasdikleyici, her þeyi ayrýntýlý kýlýcýdýr. Ýnanan bir topluluk için de bir kýlavuz ve bir rahmettir." (12:111)
KURAN TAM BÝR HAYAT KILAVUZU ÝÇERÝR "Rabbinin sözü, doðruluk ve adaletle tamamlanmýþtýr. O'nun sözlerini deðiþtirecek kimse yoktur. O, Ýþiten'dir, Bilen'dir." (6:115) "…Biz Kitap'ta hiçbir þeyi noksan býrakmadýk…" (6:38) "Eðer yeryüzündeki aðaçlar kalem olsa, deniz de arkasýnda yedi deniz daha katýlarak yardýmcý olsa, Allah'ýn kelimeleri tükenmez. Allah Üstün'dür, Bilge'dir." (31:27)
KURAN EKSÝK BÝR KÝTAP DEÐÝLDÝR "Allah size Kitap'ý ayrýntýlý kýlýnmýþ bir halde indirmiþken, Allah'ýn dýþýnda bir hüküm koyucu mu arayayým?" (6:114) "Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrýntýlý kýldýðýmýz bir Kitap getirdik. Ýnanan bir topluluk için bir kýlavuz, bir rahmettir o." (7:52) "Bilgi ile donanmýþ bir toplum için ayetleri, Arapça bir Kuran halinde ayrýntýlý kýlýnmýþ bir Kitap'týr bu." (41:3) "Biz, öðüt alacak bir kavim için ayetleri ayrýntýlý olarak açýkladýk." (6:126) "Ýþte iyi düþünecek kavimler için ayetlerimizi böyle açýklýyoruz." (10:24) "Ýþte biz ayetlerimizi, aklýný kullanacak bir kavim için böylece açýklýyoruz." (30:28)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 47
KASHIF AHMED SHEHZADA
47
"Bu Kuran Allah'tan baþkasý tarafýndan uydurulmuþ bir þey deðildir. Ancak kendinden öncekini doðrulayan ve o Kitap'ý açýklayandýr. Onda þüphe yoktur, o âlemlerin Rabbindendir." (10:37)
KURAN AÇIK VE YALIN BÝR KÝTAPTIR;
ANLAM AÇISINDAN MUÐLAK DEÐÝLDÝR
"Elif. Lâm. Râ. Bu, Bilge ve her þeyden haberdar olan tarafýndan ayetleri saðlamlaþtýrýlmýþ, sonra da açýklanmýþ bir Kitap'týr." (11:1) "Hâ, Mîm! Apaçýk Kitap'a andolsun ki, Biz, anlayýp düþünmeniz için onu Arapça bir Kuran kýldýk." (43:1-3) "Hâ. Mîm. Apaçýk olan Kitap'a andolsun ki." (44:1-2) "Eðer düþünüp anlýyorsanýz, ayetlerimizi size açýklamýþ bulunuyoruz." (3:118) "Andolsun biz Kuran'ý öðüt alýnsýn diye kolaylaþtýrdýk. Öðüt alan yok mu?" (54:17)
KURAN ÝNANANLAR ÝÇÝN YETERLÝDÝR "Karþýlarýnda okunup duran bir Kitap'ý sana indirmiþ olmamýz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öðüt vardýr." (29:51) Tüm bu ayetler kesin olarak göstermektedir ki, Allah'ýn Kitap'ý tamdýr, kutsal rehber olarak yeterlidir, dini ilgilendiren konularý açýklar, anlamý açýktýr, inananlar için yeterlidir ve tüm zamanlar içindir.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
48
08.09.2009
15:02
Page 48
KUR’AN YETER MÝ?
KURAN TÜM ZAMANLAR ÝÇÝN ÝNDÝRÝLMÝÞTÝR Allah'ýn Kuran'da verdiði kutsal rehberlik kalýcýdýr, tüm zamanlar içindir. Ancak ayrýntýsý verilmeyen konularda, Kuran'daki deðiþmez kanunlar göz önünde bulundurularak düzenlemelere gitmek gerekebilir. Ýnsanlarýn koyduðu bu kanunlar, Kuran'da getirilen kanunlar gibi deðildir. Zamanýn ve mekânýn gerektirdiði þartlara göre deðiþim gösterebilir. Kuran'ýn hükümleri ise zaman ve mekâna göre deðiþmez: "Rabbinin sözü, doðruluk ve adaletle tamamlanmýþtýr. O'nun sözlerini deðiþtirecek kimse yoktur. O iþitendir, bilendir." (6:115) Yanlýþ Ýddia 8 Haþr Suresi'nde þöyle buyurulmaktadýr: "Elçi size ne verdiyse onu alýn, sizi neden alýkoyduysa ondan da sakýnýn." O halde geleneklerin ve hadis külliyatýnýn bize öðreti olarak verdiklerini kabul etmeli, bizden yasakladýklarýndan kaçýnmalýyýz. Ayrýca Nisa Suresi 65. ayette belirtildiði gibi insanlar Allah'ýn elçisini aralarýndaki anlaþmazlýklarda hakem kabul etmedikçe ve onun kararlarýna içten bir þekilde uymadýkça inanmýþ sayýlmayacaklardýr. Bu ayet de geleneksel kitaplarýn ve hadis kitaplarýnýn önemini vurguluyor. Düzeltme 8 Ýlk olarak þu bilinmelidir ki, geleneksel din savunucularýnýn sýk sýk baþvurduklarý Haþr Suresi'ndeki ayetin bu parçasý içeriðinden koparýlarak verilmektedir. Ýçeriði anlamak için Haþr Suresi'ndeki o ayetlere bakalým: "Allah'ýn o ülkelerin halklarýndan elçisine ganimet býraktýðý þeyler Allah'ýn ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmýþlara verilmelidir ki
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 49
49
zenginlerinizin arasýnda tekelleþmesin. Elçinin size verdiðini alýn; ancak onun size vermediðinden uzak durun. Allah'ý dinleyin. Allah'ýn cezalandýrmasý çetindir. Sözü edilen o mallar, göçmen yoksullar içindir. Onlar ki, yurtlarýndan çýkarýlýp mallarýndan yoksun býrakýlmýþlardýr; Allah'tan bir lütuf ve bir hoþnutluk peþindedirler; Allah'a ve elçisine yardým ederler. Ýþte onlardýr, özü-sözü doðru olanlar." (59:7-8) Yukarýdaki ayet açýkça ortaya koymaktadýr ki "Elçi size ne verdiyse onu alýn, sizi neden alýkoyduysa ondan da sakýnýn" ifadesi peygamberin insanlar arasýnda yaydýðý öðretileriyle ilgili deðil, ganimetlerin ihtiyaç sahiplerine daðýtýmýyla ilgilidir. Dahasý, burada geçen ve genel baðlamýndan kopartýlan ifade peygamberin insanlar arasýnda yaydýðý öðretilere iþaret etseydi dahi, bu ifadeden hadisleri anlamak mümkün olmazdý. Kuran, peygamberin insanlar arasýnda yaydýðý öðretilerin neler olduðu ve peygamberin insanlarý nelerden alýkoyduðu konusunda gayet nettir. Peygamber, insanlara kutsal öðreti olarak sadece Kuran'ý yaymaktadýr. Bu görüþ aþaðýdaki ayetlerle de desteklenmektedir: "Biz onlarýn neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onlarýn üzerinde bir zorba deðilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara Kuran'la öðüt ver." (50:45) "Allah size Kitap'ý ayrýntýlý kýlýnmýþ bir halde indirmiþken, Allah'ýn dýþýnda bir hüküm koyucu mu arayayým?" (6:114) "Bu Kuran bana vahiy olundu ki, onunla sizi ve ulaþtýðý herkesi uyarayým." (6:19) "Bu bizim indirdiðimiz bir Kitap'týr. Kutsal ve bereketli. Artýk O'na uyun ve sakýnýn ki size merhamet edilsin." (6:155) Peygamber bize kutsal öðreti olarak Kuran'ý verirken, Allah'ýn Kitap'ýndan baþka rehber edinmememiz hususunda bizi uyarmýþtýr:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 50
50
KUR’AN YETER MÝ?
"De ki, 'Doðru sözlü iseniz, Allah katýndan bu ikisinden (Kuran ve Tevrat'tan) daha iyi yol gösteren bir kitap getirin, ben ona uyayým.'" (28:49) "Bir Kitap'týr bu; sana indirildi, onunla uyarýda bulunasýn diye ve inananlar için bir öðüt ve düþündürme olarak... O hal de, bundan dolayý göðsünde bir sýkýntý olmasýn. Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden birtakým velilerin ardýna düþmeyin. Siz ne kadar da az öðüt alýyorsunuz!" (7:2-3) "Oysa biz onlara ders alacaklarý kitaplar vermemiþtik ve kendilerine senden önce bir uyarýcý göndermemiþtik." (34:44) Tüm bu ayetler þu gerçekleri ortaya çýkarmýþtýr: Ýlk olarak, Haþr Suresi 7. ayette kullanýlan ifade baðlamýndan koparýlarak kullanýlmýþtýr. Ganimetlerin paylaþýlmasý ile ilgili olan bu ifade peygamberin yaydýðý öðretilerle ilgili gibi gösterilmiþtir. Ýkinci olarak, bu ayetin peygamberin genel öðretileri ile ilgili olduðunu varsaysak da, Kuran peygamberin insanlara hangi kutsal öðretileri verdiði ve onlarý hangilerinden alýkoyduðu konusunda açýktýr. Allah, elçisinden, inananlara sadece Kuran ile öðüt vermesini istemektedir: Þimdi, Nisa Suresi'ndeki ayete bakalým: "Hayýr, Rabbine yemin olsun ki iþ, onlarýn sandýðý gibi deðil. Onlar, aralarýnda çýkan karmaþýk iþlerde seni hakem yapýp verdiðin hükümle ilgili olarak, içlerinde hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyete ulaþmadýkça iman etmiþ olamazlar." (4:65) Bu ayette insanlarýn anlaþmazlýklarýnda elçiyi aralarýnda hakem yapmalarý ve onun kararlarýna tam olarak uymalarý gerektiði söylenmekte. Peki elçi insanlar arasýnda nasýl hakemlik yapacaktýr? Kendi kiþisel fikri doðrultusunda mý karar verecektir? Kuran bize bu sorunun cevabýný da vermektedir:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 51
51
"Sen de aralarýnda, Allah'ýn indirdiðiyle hükmet. Onlarýn keyiflerine uyma. Dikkat et de Allah'ýn sana indirdiðinin bir kýsmýndan seni uzaklaþtýrýp fitneye düþürmesinler. Eðer yüz çevirirlerse bil ki, Allah onlarý bazý günahlarý yüzünden belaya çarptýrmak istiyor. Zaten insanlarýn birçoklarý doðru yoldan iyice sapmýþ bulunuyorlar." (5:49) Elçi insanlar arasýnda hakemlik görevini yürütüyordu. Ancak, yukarýdaki ayetin de iþaret ettiði gibi, bunu yaparken kiþisel deðer yargýlarýna ve fikirlerine göre deðil Kuran'a göre hüküm veriyordu. Nahl Suresi'ndeki 64. ayet bu konuyu daha da aydýnlatmaktadýr: "Bu Kitap'ý sana yalnýz þunun için indirdik: Hakkýnda ayrýlýða düþtükleri þeyi onlara iyice açýklayasýn ve Kitap, iman eden bir topluluk için kýlavuz ve rahmet olsun." (16:64) Sonuç olarak, tüm bu ayetlerin gösterdiði gibi peygamber insanlar arasýnda hüküm verirken Allah'ýn Kitap'ýný kullanmýþtýr ve insanlar arasýndaki anlaþmazlýklar, baþka bir kaynak ya da fikir ile deðil, Kuran ile çözülmüþtür. Yanlýþ Ýddia 9 Vahiy iki türlüdür. Birincisi "vahy-i metluv" yani Kuran'da yer alan ve inananlara okunan vahiydir. Ýkinci tip vahiy ise "vahy-i gayri metluv"dur ki bu tip vahiy Kuran'da yer almaz. Bu ikinci tip vahyi, gelenek ve hadis kitaplarýnda bulabiliriz. Düzeltme 9 Daha önce gösterdiðimiz kanýtlar ortaya koymuþtur ki Allah'ýn Hz. Muhammed'e gönderdiði tek vahiy Kuran'dýr. Kuran, vahiy olan tek kaynaktýr ve inananlara okunmuþtur. Aþaðýdaki ayetler, vahyin inananlara okunan ve okunmayan olmak üzere iki tür olduðu iddiasýný çürütmektedir.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
52
08.09.2009
15:02
Page 52
KUR’AN YETER MÝ?
Rad Suresi'nde Allah'ýn elçi göndermekteki amacýnýn, elçinin kendisine indirileni inananlara okumasý olduðunu görüyoruz. Bu ayet gösteriyor ki vahiy sadece okunmak içindir. "Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiði bir ümmete gönderdik ki, sana vahiy ettiðimizi onlara okuyasýn. Onlar Rahman'ý inkâr ediyorlar. De ki: O benim Rabbimdir. O'ndan baþka tanrý yoktur. O'na güvendim ve dönüþ sadece O'nadýr." (13:30) Bu ayette geçen "sana vahiy ettiðimizi onlara okuyasýn" ifadesi açýkça ortaya koymaktadýr ki vahyin tek türü "vahy-i metluv"dur, yani okunan vahiydir. Fatýr Suresi'nde vahyin Allah'ýn Kitap'ýnda sunulduðu ve kesin gerçeði içerdiði belirtiliyor: "Kitap'tan sana vahiy ettiðimiz, kendinden öncekini doðrulayýcý olarak gelen gerçektir. Allah, kullarýndan tam haberdardýr, onlarý iyice görmektedir." (35:31) Aþaðýdaki ayetin de iþaret ettiði gibi, elçinin görevi kendisine vahiy edileni insanlara okumaktýr: "Rabbinin Kitabý'ndan sana vahiy edileni oku. Onun kelimelerini deðiþtirebilecek yoktur. O'ndan baþka bir sýðýnak da bulamazsýn." (18:27) Ve elçi, Allah'ýn Kitap'ýnda bulunan vahiy ile insanlarý uyarmýþtýr: "Bu Kuran bana, kendisiyle sizi ve ulaþtýðý herkesi uyarmam için vahiy olundu." (6:19) "De ki: 'Ben sizi ancak vahiyle uyarýyorum.' Ama saðýrlar, uyarýldýklarýnda çaðrýyý iþitmezler ki!" (21:45)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 53
53
Kuran ayetlerinin açýkça ortaya koyduðu gibi vahiy sadece okunan türdedir. Peygambere okunan ve okunmayan olmak üzere iki çeþit vahyin geldiði iddiasý Kuran tarafýndan onaylanmaz. Hüküm de, rehberlik de, öðüt de sadece o Kitap'tadýr: "Allah size Kitap'ý ayrýntýlý kýlýnmýþ bir halde indirmiþken, Allah'ýn dýþýnda bir hüküm koyucu mu arayayým?" (6:114) "Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrýntýlý kýldýðýmýz bir Kitap getirdik. Ýnanan bir topluluk için bir kýlavuz, bir rahmettir o." (7:52) "Andolsun biz Kuran'ý öðüt alýnsýn diye kolaylaþtýrdýk. Öðüt alan yok mu?" (54:17) "Karþýlarýnda okunup duran bir Kitap'ý sana indirmiþ olmamýz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öðüt vardýr." (29:51) Yanlýþ Ýddia 10 Kuran'ý anlamak için "esbab-ý nüzul"u (ayetin iniþ sebebini) bilmeliyiz. Çünkü bir ayetin neden ve nasýl bir tarihsel arka plan ile vahiy edildiði konusunda bilgilenmeden Kuran'ý anlayamayýz. Düzeltme 10 Kuran, uyarýlarý ve emirleri sadece belli bir zaman ve mekâna hitap eden bir kitap deðildir. Kuran her dönemde uygulanmasý gereken deðiþmez prensipler verir. Kuran'ýn açýklanmasý için belli bir dönemle ilgili tarihsel rivayetlere ihtiyaç olduðunu iddia etmek, Kuran'ý belli bir döneme hapsetmek ve onu varsayýmlara baðlamaktýr. Oysa Allah, Kuran'ý "herkes için bir öðüt" (81:27) ve "insanlara kýlavuz" (2:185) olarak niteleyerek bu görüþe karþý çýkmaktadýr. Kuran, ayetlerin de gösterdiði gibi tüm insanlar için,
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 54
54
KUR’AN YETER MÝ?
her yerde ve zamanda toplumun inþasý veya yeniden inþasý için gerekli kutsal prensipleri sunar. Ýnsanlýðýn olduðu her yerde, Kuran'ýn kutsal deðerleri geçerlidir. Bu deðerler kalýcý, sürekli ve deðiþmezdir. Zamanýn ve mekânýn þartlarýna göre deðiþiklik göstermez. Kuran'ýn bu deðiþmez hükümleri geçmiþte ne kadar uygulanabilirse þimdi de o kadar uygulanabilir. Kuran'da anlatýlanlar, hatta geçmiþ kavimler ve elçiler hakkýnda anlatýlanlar bile, tarihi hikâyeler olarak sunulmamaktadýr. Bu tarihsel anlatýlar bize bazý prensipleri öðretir. Bize düþen görev tüm Kuran'ý bir rehber ve içinde yaþadýðýmýz zaman için bir ýþýk olarak düþünmek, günümüz sorunlarýnýn çözümlerini bu kutsal uyarý ve emirlerde aramaktýr. Geçmiþte yaþandýðý iddia edilen tarihsel rivayetleri araþtýrmaya çalýþýp, Allah'ýn Kitap'ýný bu rivayetlere tabi kýlmak büyük bir hatadýr. Yusuf Suresi'nde yapýlmaktadýr:
bu
konu
hakkýnda
bir
hatýrlatma
"Yemin olsun ki, onlarýn hikâyelerinde, aklýný ve gönlünü çalýþtýranlar için bir ibret vardýr. Bu Kuran, uydurulacak bir hadis (söz) deðildir; aksine o, kendisinden öncekileri tasdikleyici, her þeyi ayrýntýlý kýlýcýdýr. Ýnanan bir topluluk için de bir kýlavuz ve bir rahmettir." (12:111) Hud Suresi'nde de benzer bir hatýrlatma vardýr: "Elçilerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip saðlamlaþtýracaðýmýz her þeyi sana anlatýyoruz. Bunun içinde sana gerçek gelmiþtir. Bunda, inananlar için bir öðüt ve hatýrlatma da vardýr." (11:120) Görüldüðü gibi, Kuran'da geçmiþ nesiller ve elçiler hakkýnda verilen tüm örnekler, tarihsel hikâye olduklarý için deðil, insanlara kutsal rehber olduklarý ve ahlakî dersler verdikleri için indirilmiþtir. Allah, bir yandan Kitap'ýnýn tüm zamanlar için bir rehber olduðunu ve her dönemde uygulanabilir olduðunu belirtirken, bir yandan da
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 55
KASHIF AHMED SHEHZADA
55
bazý insanlarýn Kuran'ý belli bir zamanla kýsýtlý göreceklerini ve onun günümüzde anlaþýlamayacaðýný iddia edeceklerini söylemektedir: "Hiç kuþkusuz Allah, onlarýn sakladýklarýný da açýða vurduklarýný da biliyor. Hiç kuþkusuz, O, büyüklük taslayanlarý sevmiyor. Onlara, 'Rabbiniz ne indirdi' dendiðinde þöyle dediler: 'Öncekilerin masallarýný.'" (16:23-24) Bir diðer ayette de Allah þöyle buyuruyor: "Þunlarýn hiçbirine itâat etme: yemin edip duran, aþaðýlýk, kötüleyen, söz götürüp getiren. Hayrý engelleyen, saldýrgan, günahkâr. Kaba ve kötülükle damgalý. Mal ve oðullar sahibi olmuþ diye… Ayetlerimiz ona okunduðunda þöyle der: 'Daha öncekilerin masallarý!'" (68:10-15) Yukarýdaki ayette açýkça görmekteyiz ki Allah'ýn Kitap'ýný belli bir dönemle kýsýtlamak inanmayanlarýn yaptýðý bir eylemdir. Dahasý, esbab-ý nüzul -yani vahyin iniþ nedeni ve ayetlerin indirilmesiyle iliþkilendirilen tarihsel arka plan- bilinmeden Kuran'ýn anlaþýlamayacaðýný iddia edenler, bizi þu konuda bilgilendirmelidirler: Allah'ýn Kitap'ýný baðýmlý kýldýklarý külliyat, Kuran'ýn her ayeti hakkýnda tarihsel koþullarý içeriyor mu? Bu konuda tek bir tutarlý bilgi seti mevcut mu? Ýslam dünyasý bu konuda hatasýz, çeliþkisiz bir kaynaða mý sahip yoksa her mezhebin kendine ait bir esbab-ý nüzul'u mu var? Kuþkusuz, Allah'ýn tutarsýzlýklardan uzak, anlamý açýk olan, her dönem uygulanabilen Kitap'ýný; eksik, kendi içinde ve bilimin verileriyle çeliþkili, bir kýsmýnýn belli mezheplerce reddedilip, bir kýsmýnýn kabul edildiði, Kuran'ýn vahyi sürerken doðmamýþ insanlar tarafýndan zanna dayanarak ve sapkýnca toplanmýþ bir kaynaða baðýmlý kýlamayýz. Kuran, yorumlanmasý için birbirleriyle çeliþen ve mantýða aykýrý olan bu rivayetlere ihtiyaç duymamaktadýr. Kuran'ýn dediði gibi, "zan" hiçbir zaman "kesin gerçek"e eþit olamaz:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
56
15:02
Page 56
KUR’AN YETER MÝ?
"Yeryüzünde olanlarýn çoðunluðuna uyacak olursan, seni Allah'ýn yolundan þaþýrtýp saptýrýrlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak yalan söylerler." (6:116) Yanlýþ Ýddia 11 Kuran, bazý ayetlerinde elçinin, Kitap'ýn ve "hikmet"in (yani bilgeliðin) bilgisini vermekle görevli olduðunu belirtir. Kitap ile Kuran kastedilirken, hikmet ile Kuran dýþýnda, okunmayan, peygambere verilmiþ ve gelenek kitaplarýnda bulunan gizli bir vahiy kastedilir. Düzeltme 11 Daha önce de belirttiðimiz gibi, Kuran bir kavram verdiði zaman onu havada býrakmaz, açýklar. Bazý Kuran ayetlerinde Allah'ýn elçisinin, Kitap'ýn ve hikmetin bilgisini vermekle görevli olduðu söylenir. Ýþte bu noktada, Kuran bizlere Kitap'ýn ve hikmetin ne olduðunu açýklamaktadýr: "'Rabbimiz! Ýçlerinden onlara, senin ayetlerini okuyacak, kendilerine Kitap'ý ve hikmeti öðretecek, onlarý temizleyip arýndýracak bir elçi gönder. Sen, evet sen, Yücesin, Bilgesin.'" (2:129) "Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onlarý minnettar býrakmýþtýr: Kendi içlerinde onlara öyle bir elçi gönderdi ki, onlara Allah'ýn ayetlerini okuyor, onlarý temizle yip arýndýrýyor, onlara Kitap'ý ve hikmeti öðretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açýk bir sapýklýðýn tam içindeydiler." (3:164) Yukarýdaki ayetlerde ve birçok benzerlerinde elçinin Kitap'ý ve bilgeliði vermekle görevli olduðu söyleniyor. Kitap ile kastedilenin Kuran olduðunu aþaðýdaki ayetler göstermektedir:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 57
57
"Elif. Lâm. Mîm. Ýþte sana o Kitap! Kuþku yok onda. Bir kýlavuzdur o, sakýnanlar için." (2:1-2) "Rabbinin Kitapý'ndan sana vahiy edileni oku. Onun kelimelerini deðiþtirebilecek yoktur. O'ndan baþka bir sýðýnak da bulamazsýn." (18:27) Ancak gelenekselciler, hikmet yani bilgelik ile kastedilenin Kitap dýþýnda bir kaynak olduðunu ve bu kaynaðýn elçiye indirilen baþka tür bir vahiy olduðunu iddia etmektedirler. Onlara göre hikmet olarak tanýmlanan, okunmayan, bu gizli vahiy Kuran'da yer almaz. Bu kiþilerin iddiasýna göre hikmet olarak tanýmlanan vahiy ancak onlarýn mezhepleri tarafýndan onaylanmýþ geleneksel kaynaklarda yer alýr. Ne var ki geleneksel kaynaklarý hikmet yani bilgelik olarak tanýmlamak çok hatalýdýr. Zira, aþaðýda da þahit olacaðýmýz gibi Kuran kendisinden hikmet olarak bahsetmektedir. Kuran'daki kutsal deðerleri sýraladýktan sonra Allah þöyle buyurmaktadýr: "Ýþte bunlar, Rabbinin sana vahiy ettiði hikmetlerdir. Allah ile birlikte baþka ilah edinme; sonra kýnanmýþ ve uzaklaþtýrýlmýþ olarak cehenneme atýlýrsýn." (17:39) Bu ayet Kuran'ýn kendisinin hikmet olduðunu göstermektedir. Hikmet, yani bilgelik, Allah'ýn Kitap'ýnýn niteliklerinden birisidir. Kamer Suresi'nde bu gerçek tekrar edilmiþtir: "Andolsun onlara, kötülüklerini engelleyecek nice önemli haberler gelmiþtir. Bu, büyük bir hikmettir. Fakat uyarýlar yarar saðlamýyor." (54:4-5) Son olarak, hikmetin Kuran dýþýnda, okunmayan bir vahye karþýlýk geldiðini iddia edenlerin yanýldýklarýný aþaðýdaki ayet de göstermektedir. Ayet, hikmetin okunan bir vahiy olduðunu anlatýyor. Ayette peygamberin eþlerine þu hatýrlatma yapýlýyor:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
58
08.09.2009
15:02
Page 58
KUR’AN YETER MÝ?
"Evlerinizde Allah'ýn ayetlerinden ve hikmetten okunanlarý hatýrlayýn. Kuþkusuz, Allah Latîf'tir, Haberdar'dýr." (33:34) Yukarýdaki ayet açýkça ortaya koymaktadýr ki, hikmet de okunmaktadýr, dolayýsý ile bu ayet hikmetin okunmayan bir vahiy türü olduðu iddiasýný geçersiz kýlmaktadýr. Daha önce gördüðümüz gibi Kuran, hikmetin Kuran dýþýnda bir vahiy olmadýðýný, ancak Kuran'ýn niteliklerinden birisi olduðunu ortaya koymaktadýr. Allah tüm elçilerine "Kitap"ý, yani toplum için gerekli olan yasa ve emirleri, vermiþtir. Bunun yanýnda Allah insanlara o yasalarýn ardýndaki bilgeliði ve gerekçeyi de vermiþtir. Böylece bizi, o kutsal yasayý toplumumuzda uygulamakla elde edeceðimiz faydalarý düþünmeye çaðýrmýþtýr. Bu konuda bir örnek verelim. Örneðin, Kuran bir ayetinde inanan kadýnlara iffetli giyinmelerini öðütledikten sonra bu yasanýn arkasýndaki bilgeliði -yani hikmeti- þöyle açýklýyor: "Bu (giyim tarzý), onlarýn tanýnmalarý ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Baðýþlayan'dýr, Esirgeyen'dir." (33:59) Birçok ayet Kuran'dan bilgeliklerle -hikmetlerle- dolu kitap olarak bahseder. Aþaðýdaki iki ayet gibi: "Yâ. Sîn. Yemin olsun o hikmetlerle (bilgeliklerle) dolu Kuran'a ki, hiç kuþkusuz, sen, gönderilen elçilerdensin." (36:1-3) "Elif. Lâm. Mîm. Ýþte sana, o hikmetlerle (bilgeliklerle) dolu Kitap'ýn ayetleri. Ýyilik ve güzellik sergileyenlere bir merhamet ve bir kýlavuz olarak." (31:1-3) Ayetlerin de gösterdiði gibi, hikmet Kuran'ýn dýþýnda, okunmayan bir vahiy türü deðildir. Tersine hikmet, Allah'ýn
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 59
59
Kitap'ýnýn bir ismidir ve kutsal yasalarýn arkasýndaki akýl ve mantýða karþýlýk gelir. Hikmet kavramý ile kastedilenin mezheplerin geleneksel kitaplarý olduðunu iddia edenlere þu sorulmalýdýr: Allah, Kuran boyunca Davut Peygamber'e (2:215), Ýsa Peygamber'e (3:48), Ýbrahim Peygamber'in takipçilerine (4:54) ve Lokman Peygamber'e de (31:12) hikmet verdiðini söylemektedir. Eðer Allah gerçekten de hikmet ile geleneksel mezhep kitaplarýný kastediyorsa, bu peygamberlere de geleneksel mezhep kitaplarý mý verilmiþtir? Yanlýþ Ýddia 12 Din ile ilgili konularda "akýl"a yer yoktur. Kutsal mesajý ya da atalarýmýzýn yorumlarýný akýl ile anlama teþebbüsünde bulunmamalýyýz. Bize düþen onlarýn bizi yönlendirdikleri þeye mütevazý bir þekilde boyun eðmektir. Aklýn, Kuran ile ilgili konularý anlamakta kullanýlmasý yasaklanmýþtýr. Bu yasaða uyarak, atalarýmýzýn bize dinen doðru olarak sunduklarýný takip etmeli ve aklýmýzý devreye sokmamalýyýz. Düzeltme 12 Allah'ýn mesajýný kavramada, aklýn önemsiz olduðunu iddia etmek büyük bir hatadýr. Kuran birçok ayetinde insan aklýna atýfta bulunmuþtur. Kuran'da, kutsal mesajý anlamak için düþünme yeteneklerini kullanmayan insanlar kýnanýrlar: "Çünkü hareket eden varlýklarýn (yaratýklarýn) Allah katýnda en kötüsü, akýllarýný iþletmeyen saðýr-dilsizlerdir." (8:22) Bu durum insanýn aklýný kullanmadýðý zaman düþeceði durumu açýkça betimlemektedir. Böyle bir insan, Kuran'a göre, sadece bu dünyada deðersiz ve bayaðý bir hayat yaþamakla kalmaz, ahiretini de mahveder:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
60
08.09.2009
15:02
Page 60
KUR’AN YETER MÝ?
"Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoðunu cehenneme mahkûm ettik. Onlarýn kalpleri vardýr, onlarla kavramazlar; gözleri vardýr, onlarla görmezler; kulaklarý vardýr, onlarla iþitmezler. Ýþte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da þaþkýndýrlar. Ýþte asýl gafiller onlardýr." (7:179) Furkan Suresi ise Kuran'ýn mesajýna karþý aldýrýþsýz kalanlarý þu þekilde nitelendirmiþtir: "Yoksa sen bunlarýn çoðunun iþittiklerini, akýl ettiklerini mi sanýyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da þaþkýndýrlar." (25:44) Kutsal mesajýn, akýlcý bir þekilde analiz edilmesinin önemi aþaðýdaki ayettekinden daha net vurgulanamazdý. Ayette cehennem halký, dünyada iken "akýl"a sahip olduklarýný ama onu hayýrlý bir amaç için kullanmadýklarýný, bu yüzden þimdi cehennemde bulunduklarýný itiraf ediyorlar: "Ve: 'Þayet kulak vermiþ veya aklýmýzý kullanmýþ olsaydýk, (þimdi) þu alevli cehennemin mahkûmlarý arasýnda olmazdýk!' diye ilave ederler." (67:10) Yasin Suresi'nde, yine bu kiþilere akýllarýný kullanma görevlerini yerine getirmedikleri hatýrlatýlýr: "Yemin olsun, þeytan, içinizden birçok nesli saptýrmýþtý. Aklýnýzý hiç iþletmiyor muydunuz? Alýn size, tehdit edildiðiniz cehennem!" (36:62-63) O halde, ayetlerin de gösterdiði gibi Kuran akla düþman deðildir ve onu insanlarýn ruhsal geliþiminde bir engel olarak görmez. Tersine, Allah, insanlarý akýllarýný kullanarak Kuran üzerine derin derin düþünmeye teþvik etmiþtir. Nitekim, Kuran akla dikkat çeken ayetlerle doludur. Örneðin:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 61
KASHIF AHMED SHEHZADA
61
"Kuran'ý, iyice okuyup düþünmüyorlar mý? Eðer o, Allah'tan baþka birinin katýndan gelseydi, elbette ki onun içinde birçok çeliþki bulacaklardý." (4:82) "Onlar bu sözü hiç düþünmediler mi?" (23:68) "Sana bu mübarek Kitap'ý, ayetlerini düþünsünler ve aklý olanlar öðüt alsýnlar diye indirdik." (38:29) "Yine de düþünmeyecek misiniz?" (6:50) "Derin derin düþünen bir topluluk için ayetleri böyle ayrýntýlý olarak veriyoruz." (10:24) "Yemin olsun, size bir Kitap gönderdik ki, öðüt ve uyarýnýz ondadýr. Hâlâ aklýnýzý çalýþtýrmayacak mýsýnýz?" (21:10) "Eðer düþünüp anlýyorsanýz, ayetlerimizi size açýklamýþ bulunuyoruz." (3:118) "Ýþte bunlardýr, Allah'ýn kendilerine lanet edip kulaklarýný saðýr, gözlerini de kör ettiði kimseler... Peki bunlar, Kuran'ýn anlamýný inceden inceye düþünmüyorlar mý? Yoksa kalpleri kilitli mi?" (47:23-24) Kuran, defalarca kez akýl ve anlayýþa atýfta bulunur. Birçok ayet göstermektedir ki Kuran insan hayatýnda akla önemli bir yer verir. Allah'ýn elçisi de insanlardan kendisine körü körüne itaat etmelerini istememiþtir. Onun yerine onlarý düþünmeye ve kafa yormaya çaðýrmýþtýr. Aþaðýdaki ayetler ve diðer birçok ayet Kuran'ýn düþünmeyi teþvik ettiðini gösteriyor: "Size bir tek öðüt vereceðim: Allah için ikiþer ikiþer ve teker teker ayaða kalkýn, sonra da düþünün!" (34:46) Allah insanlardan düþünmelerini ve anlama yeteneklerini
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
62
08.09.2009
15:02
Page 62
KUR’AN YETER MÝ?
kullanmalarýný bekliyor. Eðer insan bunu yaparsa doðru yolu bulacaktýr. Dosdoðru yol ancak aklýn ve Allah'ýn Kitap'ýndaki vahyin ortak yardýmý ile keþfedilir ve takip edilir. Bu rehberlik kaynaklarý birbirinin tamamlayýcýsýdýr. Eðer olmasý gereken yerlerinde tutulurlarsa aralarýnda bir çeliþki olmaz. Bu yüzden Allah'ýn elçisine Kuran'da þu söylettirilmiþtir: "De ki, 'Benim yolum þudur: Basiret (akýl) ile kavranabilen açýk bir delille Allah'a çaðýrýrým, ayný þekilde beni izleyenler de... Allah Yücedir, ben ortak koþan birisi deðilim.'" (12:108) Kuran bir yandan aklýn ve kavrama yeteneðinin önemini vurgularken, bir yandan da insanlarýn dinî konularda bir kutsal rehbere sahip olmamalarý durumunda atalarýný körü körüne takip edeceklerini belirtiyor. Ýnsanlar genellikle ebeveynlerinden ve atalarýndan aldýklarý bilgilere inanmayý sürdürüyorlar. Bu bilgileri akýllarýný kullanarak analiz etmiyorlar, eleþtirel bir deðerlendirmeden geçirmiyorlar. Birçok insan "Nasýl olur da büyüklerimiz ve sevdiklerimiz hatalý olabilir?" diye düþünerek atalarýnýn inançlarýný tamamen doðru kabul etmektedir. Yine bu kiþiler, ebeveynleri ve sözü geçen kiþiler tarafýndan dinî inanç ile ilgili soru sormamaya teþvik edilmiþtir. Ebeveynler ve sözü geçen kiþiler kendilerinin inandýklarý ancak hiçbir kanýta dayanmayan öðretileri körü körüne takip etmeleri konusunda yeni nesillere telkinde bulunmaktadýrlar. Miras alýnan bu inançlar, çoðu zaman Allah'ýn mesajýný kabul etmenin önünde bir engeldir, çünkü atalarýn inançlarý çoðunlukla Allah'ýn mesajý ile çeliþmektedir. Allah'ýn doðru ve gerçek olarak sunduðu kendilerine açýklanýnca insanlarýn verdikleri tepki þu þekilde olmaktadýr: Ýnsanlar atalarýnýn, Allah'ýn doðru ve gerçek olarak sunduðundan baþka bir þeye inandýklarýný görürler ancak çoðu zaman atalarýnýn inançlarýna tutunmayý sürdürürler. Bu insanlara Kuran'ý takip etmeleri söylendiðinde mazeretleri ayný olmaktadýr. Geleneðin gücü onlarý doðruyu aramaktan alýkoyar. Onlar doðduklarý anda üyesi olduklarý mezheplerini ya da tarikatlarýný körü körüne takip etmeyi, rehberlik için Kuran'a danýþmaya tercih ederler. Oysa
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 63
KASHIF AHMED SHEHZADA
63
Kuran'ýn bu konudaki tavrý son derece nettir. "Geleneksel olmak" çoðu zaman beraberinde "doðru olma"yý getirmez. "Onlara, 'Allah'ýn indirdiðine uyun!' dendiðinde, 'Hayýr! Biz, atalarýmýzý üzerinde bulduðumuz þeye uyarýz.' derler. Peki, atalarý bir þeye akýl erdiremiyor, doðruya ve güzele ulaþamýyor idiyseler!" (2:170) Atalarýn inançlarýnýn, çoðu zaman Allah'ýn mesajýný kavramakta bir engel oluþturduðunu söylemiþtik. Nitekim, insanlarýn Allah'ýn elçilerine yönelttikleri itirazlar bunu kanýtlamaktadýr: Nuh Peygamber'e verilen cevap þöyledir: "Biz geçmiþteki atalarýmýzdan böyle bir þey duymadýk." (23:24) Hud Peygamber'e verilen cevap ise þudur: "Sen bize tek Allah'a kulluk etmemiz ve atalarýmýzýn tapmakta olduklarýný býrakmamýz için mi geldin?" (7:70) Salih Peygamber'e verilen cevap þöyledir: "Atalarýmýzýn taptýklarýna tapmaktan bizi engelliyor musun?" (11:62) Þuayb Peygamber'e verilen cevap þu þekilde olmuþtur: "Ey Þuayb, atalarýmýzýn taptýðý þeyleri býrakmamýzý ya da mallarýmýz konusunda dilediðimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazýn mý emrediyor?" (11:87) Ýbrahim Peygamber'in sorusuna verilen cevap þöyledir: "Biz atalarýmýzý böyle yaparlarken bulduk." (26:74) Yusuf Peygamber'in kavmine uyarýsý ise þöyledir: "O'nun yanýnda nelere kulluk ediyorsunuz? Sadece birtakým isimlere ki, adlarýný siz ve atalarýnýz koymuþtur." (12:40)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
64
08.09.2009
15:02
Page 64
KUR’AN YETER MÝ?
Musa Peygamber'e ve Harun Peygamber'e ise þu karþýlýk verilmiþtir: "Biz geçmiþ atalarýmýzdan bunu iþitmemiþtik." (28:36) Muhammed Peygamber de þu tepki ile karþý karþýya kalmýþtýr: "Bu, sizi atalarýnýzýn taptýklarýndan alýkoymak isteyen bir adamdan baþkasý deðildir." (34:43) Kuran, ebeveynlerin ve atalarýn inançlarýnýn körü körüne takip edilmesine þiddetle karþý çýkar. Kuran insanlarý doðruyu ararken akýl ve mantýklarýný kullanmaya teþvik eder. Kuran, iddialarýný delillerle desteklemekle kalmaz (Bakýnýz 4:174, 6:104), kendisine karþý çýkanlara da gerekli kanýtlarý sorar (Bakýnýz 21:24, 27:64, 2:111, 37:157). Oysa atalarýn körü körüne taklit edilmesi onlarýn görüþlerinin sorgulanmadan, kanýt aranmadan kabul edilmesi anlamýna gelir. Þeytan, insanlarý atalarýn inançlarýna körü körüne uymaya teþvik eder; çünkü onun asýl amacý, insanlarý Kuran'dan uzaklaþtýrmaktýr: "Onlara 'Allah'ýn indirdiðine uyun' dendiðinde, 'Hayýr, biz atalarýmýzý üzerinde bulduðumuz yola uyarýz' derler. Ya þeytan; onlarý alevli ateþin azabýna çaðýrýyor idiyse!" (31:21) Ne yazýk ki birçok insan, kutsal rehberlikle ilgili her konuda Allah'ýn Kitap'ýna yönelmek yerine atalarýný takip etmekte ýsrar eder: "Yoksa onlara bundan önce bir kitap verdik de ona mý dayanýyorlar? Hayýr! Sadece, 'Biz atalarýmýzý bir din üzerinde bulduk, biz de onlarýn izinde gidiyoruz' derler. Ýþte böyle! Senden önce de hangi kente bir uyarýcý göndermiþsek oranýn servetle þýmarmýþ kodamanlarý mutlaka þöyle demiþlerdir: 'Biz atalarýmýzý bir din üzerinde bulduk; onlarýn eserlerine uyarak yol alacaðýz.'" (43:21-23)
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 65
KASHIF AHMED SHEHZADA
65
Oysa bizlere düþen, aklýn gereklerine ve Kuran'a bakarak atalarýmýzýn inancýný bir deðerlendirmeden geçirmektir. Bize miras kalan bu inançlar Kuran'ýn öðretilerini destekliyor mu yoksa Kuran ile çeliþiyor mu? Eðer Kuran'ýn rehberliðini gerçek anlamda hayatlarýmýza taþýmazsak ve atalarýmýzýn inançlarýný körü körüne, sorgulamadan takip edersek sonumuzun ne olacaðýný yine Kuran ayetleri söylemektedir: "Sonra kesinlikle onlarýn dönüþü, çýlgýn ateþe olacaktýr. Çünkü onlar, atalarýný sapýk kimseler olarak bulmuþlardý. Þimdi de kendileri onlarýn peþlerinden koþturuyorlar." (37:68 70) Allah o son günde þunu soracaktýr: "Ateþ yüzlerini yakar; orada suratlarý çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar. 'Ayetlerim size okunmadý mý? Ve siz onlarý yalanlamýyor muydunuz?' Derler ki: 'Rabbimiz! Azgýnlýðýmýz bizi alt etti; biz, bir sapýklar topluluðu idik.'" (23:104-106) Bu kiþiler o gün bir itirafta bulunacaklardýr: "Ve 'Þayet kulak vermiþ veya aklýmýzý kullanmýþ olsaydýk, þu alevli cehennemin mahkûmlarý arasýnda olmazdýk!' diye ilave ederler." (67:10) Bizler kendi yaptýklarýmýzdan ve inançlarýmýzdan sorumlu tutulacaðýz, atalarýmýzýn yaptýklarýndan ya da inançlarýndan deðil: "Onlar bir toplumdu; gelip geçti. Onlarýn kazandýklarý kendilerine, sizin kazandýklarýnýz da size aittir. Siz onlarýn yaptýklarýndan sorguya çekilmezsiniz." (2:141) Kuran bizim kendi yaptýklarýmýzdan sorumlu tutulacaðýmýzý, atalarýmýzýn yaptýklarýndan ve inançlarýndan sorumlu tutulmayacaðýmýzý açýkça ifade ediyor. Bu yüzden atalarýmýzýn
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
15:02
Page 66
66
KUR’AN YETER MÝ?
dindarlýklarýyla ilgili tartýþmalara girmek anlamsýzdýr. Genellikle mezheplerinin vefat etmiþ büyüklerinin doðru yola kýlavuzlanmýþ olduðunu ve örnek alýnmasý gerektiðini iddia edenler bu insanlarýn kiþilikleri hakkýnda tahmine ve söylentilere dayalý rivayetler ortaya koyarlar. Öte yandan, onlarýn karþýtlarý bu iddialarý baþka bazý rivayetlere dayanarak reddedip bu kiþiler hakkýnda farklý bir resim çizerler. Tüm bu mezhepçi, hizipçi iddialar bizimle beraber olmayan ve kendilerinden sorumlu tutulmayacaðýmýz atalarýmýz ile ilgilidir. Bu yüzden onlarla alakalý tartýþmaya girmek anlamsýzdýr. Eðer atalarýmýz kutsal deðerlere uygun bir hayat sürdülerse ödüllerini alacaklardýr. Ancak bizler, haklarýnda kesin bilgiye sahip olmadýðýmýz ve yaptýklarýndan sorumlu tutulmayacaðýmýz kiþilerin taraftarý olmamalýyýz. Hakkýnda bilgiye sahip olmadýðýmýz konularda tartýþmak bizi bir yere götürmeyecektir. Kuran bizden bu tür faydasýz tartýþmalara girmememizi ister: "Hakkýnda bilgin olmayan þeyin ardýna düþme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktýr." (17:36) Kuran doðru bilginin önemini vurgular ve bizlerden onu kabul edip ona uygun þekilde davranmamýzý ister. Doðru bilginin dýþýnda kalan ve güvenilir bir rehber olmaktan uzak olan sanýlar ise reddedilir. Kuran'ýn bir ayetinde dediði gibi: "Saný gerçeðin yerini tutamaz." (53:28) Varsayýmlarla yetinmek bize verilen aklý reddetmek anlamýna gelir. Bir insan Kuran'a yeni düþüncelere açýk bir zihin ile yaklaþmalý, bunu gerçekleþtirirken de yerleþmiþ fikirleri ve önyargýlarý bir kenara býrakmalýdýr. Doðruyu araþtýrýrken duygusal eðilimler yerine aklýn yeteneklerinden faydalanýlmalýdýr. Bunlar, Kuran'a göre, kutsal rehberi anlamanýn temel gereklilikleridir. Kuran'a bu þekilde yaklaþmayanlar için Kuran mühürlü bir kitap olarak kalacaktýr.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 67
67
Sonuç olarak, Allah'ýn vahyi olan Kuran ile akýl arasýnda bir çatýþma yoktur. Tersine ikisi birbirini tamamlamaktadýr. Kuran bizden mesajýný kavramamýz için aklýmýzý kullanmamýzý isterken bize atalarýmýzý körü körüne taklit etmememiz konusunda uyarýda bulunur. Bizler doðruya ulaþmak için sanýya ve miras aldýðýmýz geleneðe güvenmek yerine doðrudan Kuran'a gitmeli, dini tek gerçek kaynaðýndan öðrenmeliyiz. Yanlýþ Ýddia 13 Din adamlarý (imamlar, mollalar ve benzerleri) dinin muhafýzlarýdýr. Kutsal mesajýn yorumlanmasýnda onlarý yegâne otorite olarak görmeli ve alçakgönüllü bir tavýrla bize verdikleri bilgileri almalýyýz. Din adamlarýnýn doðruladýðý hiçbir þeye karþý gelmemeliyiz çünkü onlar Allah'ýn elçilerinin soylarýndan gelmektedirler. Düzeltme 13 Dünyadaki inançlarýn hemen hepsi din adamlarýný dinin muhafýzlarý olarak görürken Kuran bu yaygýn görüþü reddeder, din adamlarýnýn aslýnda Allah'ýn indirdiði dinin gerçek düþmanlarý olabileceðini belirtir ve din adamlarýnýn dine zarar verebileceðine dikkatlerimizi çeker. Tevbe Suresi'nde Allah þöyle buyurmaktadýr: "Ey iman edenler, gerçek þu ki, Yahudi ve Hristiyan din adamlarýnýn çoðu, insanlarýn mallarýný haksýzlýkla yerler ve Allah'ýn yolundan alýkoyarlar. Altýný ve gümüþü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acý bir azabý müjdele." (9:34) Allah, Yahudi ve Hristiyan din adamlarýnýn hatalarýndan bahsederek Müslümanlar'ý ayný yanlýþlara düþmemeleri konusunda uyarmýþtýr. Tüm bu uyarýlara raðmen birçok Müslüman din adamý kurallar icat edip bu kurallarý Allah'a dayandýrarak insanlarý Allah'ýn Kitap'ýnda tarif ettiði doðru yolundan alýkoyar. Ayrýca bu
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
68
08.09.2009
15:02
Page 68
KUR’AN YETER MÝ?
kiþiler takipçilerine kendilerine ne öðretilirse sorgulamadan kabul etmeleri konusunda eðitim verirler. Böylece takipçilerin akýl etme yetenekleri körelecek, bu kiþiler din adamlarý tarafýndan uydurulmuþ öðretilerin kutsal doðru olduðuna inandýrýlacaklardýr. Kuran bu konudaki rahatsýzlýðý þöyle dile getirmektedir: "Kendi elleriyle bir kitap yazýp sonra onu az bir bedel karþýlýðýnda satmak için 'Bu Allah katýndandýr' diyenlere yazýklar olsun! Elleriyle yazdýklarýndan ötürü vay haline onlarýn! Ve kazandýklarýndan ötürü vay haline onlarýn!" (2:79) Þura Suresi'nde þeriat yasalarý uydurup bunlarý Allah'a ve elçisine isnat edenlerden bahsedilmektedir: "Yoksa onlarýn, dinden, Allah'ýn izin vermediði þeyi kendileri için yasalaþtýran ortaklarý mý var? Kesin ayrýma iliþkin söz olmasaydý, aralarýnda hüküm mutlaka verilirdi. O zalimler var ya, onlar için acýklý bir azap öngörülmüþtür." (42:21) Allah'ýn bizlere verdiði en mükemmel armaðanlardan birisi düþünme yeteneðidir. Bu yeteneði akýllýca kullanmalýyýz. Kuran bizi, bir þeyi, onun doðruluðu ile ilgili akýlcý kanýtlar bulmadan kabul etmememiz konusunda uyarmaktadýr. Kaynaðý ne kadar "dindar" olursa olsun: "Hakkýnda bilgin olmayan þeyin ardýna düþme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktýr." (17:36) Yukarýdaki ayet açýkça þu uyarýda bulunmaktadýr ki hiçbir bilgiyi Allah'ýn bize verdiði akýl ve duyularýn süzgecinden geçirmeden kabul etmemeliyiz. Herhangi bir fikri veya fikir sahibini körü körüne, kutsal kaynaða bakýp doðruluðunu kontrol etmeden takip etmek trajik sonuçlara gebedir. Kuran bu konuda þunu söylemektedir:
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
08.09.2009
KASHIF AHMED SHEHZADA
15:02
Page 69
69
"Hepsi toplu halde, Allah'ýn huzuruna çýkmýþ olacaklar. Ezilip horlananlar, büyüklük taslayanlara diyecekler ki: 'Biz sizin izleyicileriniz idik. Þimdi siz Allah'ýn azabýndan bir kýsmýný bizden uzaklaþtýrabilir misiniz?' Cevap verecekler: 'Allah bize kýlavuzluk etseydi elbette biz de size kýlavuzluk ederdik. Þimdi inleyip feryat etsek de sabretsek de bir. Sýðýnacak hiçbir yerimiz yok.'" (14:21) Körü körüne takip edenler ile liderleri, yargýlama gününde birbirlerini reddedeceklerdir: "O zaman, izlenenler, kendilerini izleyenlerden uzaklaþýp gitmiþlerdir. Azabý gördüler artýk, aralarýndaki baðlar parçalanýp koptu. Ýzleyenler þöyle demiþtir: 'Ne olurdu bir kez daha imkân verilse de þunlarýn bizden uzaklaþtýklarý gibi biz de onlardan uzaklaþsak.' Böylece Allah, yapýp ettiklerini piþmanlýða dönüþtürür. Artýk ateþten çýkamazlar." (2:166-167) Dinî liderlerimizin ve kutsal saydýðýmýz kiþilerin öðretilerini Kuran'dan onay almadan takip edersek hesap gününde ne diyeceðimiz yine Kuran'da açýklanmaktadýr: "Ve derler ki: 'Rabbimiz! Biz, efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptýrdýlar. Rabbimiz, onlara iki kat azap ver; onlarý büyük bir lanetle lanetle!'" (33:67-68) Hesap günü Allah bizleri sadece Kuran'dan sorumlu tutacaðý için ahiretle ilgili hazýrlýðýmýzý bu kritere göre yapmalýyýz (Bakýnýz 23:66-67, 23:104, 25:30, 45:31). Düþünme ve akýl etme yetenekleri çok özel armaðanlardýr. Bizlere düþen; hiçbir bireyin ya da grubun, Allah vergisi armaðanlarý elimizden almasýna izin vermemektir. Aksi takdirde Kuran'da anlatýlan sonuçlarla karþý karþýya gelmemiz kaçýnýlmazdýr.
www.kurandakidin.com
Dini anlamda kur’an.qxp
70
08.09.2009
15:02
Page 70
KUR’AN YETER MÝ?
Unutmayalým ki dünyada binlerce din bilgini vardýr ve bu kiþilerin öðretileri birbirinden çok farklýdýr. Bu durumda bu kiþilerin hepsi Allah'ýn dinini öðretiyor denebilir mi? Elbette hayýr. Allah bu konuda þunu söylemektedir: "O, bir grubu doðru yola iletti, bir grup da sapýklýðý hak etti. Çünkü onlar Allah'ý býrakýp þeytanlarý kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doðru yolda olduklarýný sanýyorlar." (7:30) Bir insanýn Müslüman olabilmesi için Allah'ýn isteklerini bilmesi gerekir. Eðer Allah'ýn Kuran'da açýkladýðý isteklerini bilmezsek neyin doðru, neyin yanlýþ olduðuna nasýl karar verebiliriz? Kuþkusuz yukarýdaki ayetlerde gördüðümüz gibi, insanlar akýllarýný ve duyularýný Kuran'ýn mesajýný anlamakta kullanmazlarsa, Allah'ýn deðil, baþkalarýnýn arzu ve isteklerini yerine getireceklerdir. Ýþte bu yüzden Kuran, dinde ruhban sýnýfýnýn olmadýðýný ve Allah'ýn mesajý ile insanlar arasýnda bir aracýnýn yer almamasý gerektiðini belirtmiþtir. Kutsal mesaj üzerine düþünme emri sadece belli bir grup insana verilmemiþtir. Allah hepimizden Kitap'ý üzerine düþünmemizi ve rehberliði onda aramamýzý istemiþtir (Bakýnýz 2:185, 4:82, 38:29 ve 47:24).