Hayrettin Ökçesiz
SİVİL İTAATSİZLİK
AFA
A F A - B i l i m Dizisi: 2 A F A - Y a y ı n l a r ı : 277
ISBN-975 - 414 ...
62 downloads
601 Views
4MB Size
Report
This content was uploaded by our users and we assume good faith they have the permission to share this book. If you own the copyright to this book and it is wrongfully on our website, we offer a simple DMCA procedure to remove your content from our site. Start by pressing the button below!
Report copyright / DMCA form
Hayrettin Ökçesiz
SİVİL İTAATSİZLİK
AFA
A F A - B i l i m Dizisi: 2 A F A - Y a y ı n l a r ı : 277
ISBN-975 - 414 - 236-X
Haziran, 1994 © AFA Yayıncılık, 1994 Dizgi:
AFA Yayıncılık A.Ş.
Baskı: Cilt: Kapak:
Ûzener Matbaası Güven Mücellithanesi Temel Matbaası
AFA Yayıncılık A.Ş., Babıali Cad. Sıhhiye Apt. 19/8 C a ğ a l o ğ l u - İSTANBUL Tel: 0212 526 39 80 / 0212 513 76 11
HAYRETTİN ÖKÇESİZ
Sivil İtaatsizlik
AFA
YAYİNLARİ
İçindekiler
§ 1 Giriş
11
§ 2
Sivil İtaatsizliğin Öncülerinin Düşünceleri ve Eylemleri I. Sokrates II. Henry David Thoreau 1. Yaşamı ve Kişiliği 2. Düşünceleri 777. Mahatma Gandhi 1. Yaşamı ve Kişiliği 2. Düşünceleri IV. Birlikte Değerlendirme
14 26 25 25 29 34 34 38 47
§ 3
Hukuk Devletlerinde Sivil İtaatsizlik Olayları I. Ülkeler 1. Almanya 2. Amerika Birleşik Devletleri 3. Avustralya 4. Avusturya 5. Belçika 6. Danimarka . 7. Fransa 8. Hollanda 9. İngiltere 10. İsrail 11. İsviçre 12. İtalya 13. Japonya 14. Norveç 15. Türkiye II. Sivil İtaatsizlik Olaylarının Temel Özellikleri ve Olgusal Genel Bir Tanısı
49 50 50 61 66 67 68 68 68 70 70 72 72 73 74 74 74 77
§ 4
§ 5
Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Kavramının Belirlenmesi I. Hukuk Devleti 1. Hukuk Devletinin Anlamsal ve Olgusal Çerçevesi 2. İnsan Açısından Hukuk Devletinin Boyutları II. Sivil İtaatsizlik Kavramı 1. Dilsel Çözümleme 2. Tanım Yelpazesi 3. Kavram Öğeleri 4. Bir Sivil İtaatsizlik Tanımı Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Olgusunun Meşruluğu Sorunu I. Soruna Genel bir Bakış II. Sivil İtaatsizliğin Hukuk Dogmatik ve Etik Meşrulukları Arasındaki İlişki III. Hukuk Etiği Açısından Meşruluk Alanları 1. Doğal Hukuk 2. Sözleşme Kuramı 3. Yararcılık IV. Hukuk Devleti İdesi Bakımından Genel bir Değerlendirme
§ 6 Sonuç Kaynaklar
84 84 84 96 104 104 108 114 130 131 131 133 138 138 144 150 154 163 165
Anneme, Pınar'a ve Babama...
Kısaltmalar
AAHD A. g.y. ARSP AÜHFD Bkz. B. y. Dn. Çev. HFSA İBD İÜHFM JZ Krş. S. Sn. Vd. Vol. ZSR
: Argumentum Aylık Hukuk Dergisi : Adı geçen yayın : Archiv für Rechts- und Sozialphilosophie : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi : Bakınız : Bulunduğu yayın : Dipnot : Çeviren : Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi : İstanbul Barosu Dergisi : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası : Juristenzeitung : Karşılaştırınız : Sayfa : Sütun : Ve devamı : Volume : Zeitschrift für schweizerisches Recht
Önsöz
Bu kitap, hiçbir hukuk ve siyaset düşüncesinin görmezlikten gelemeyece ği bir sosyal olguyu konu edinmektedir. Hatta biraz daha ileri giderek, bu radaki sorunsalın, genel çerçevesiyle, her hukuk ve siyaset düşüncesinin bir mihenk taşı olduğunu söyleyebilirim. Herkes bu sorunsala kendi yanıtını vererek, devlet ve toplum karşısın daki konumunu belirler, kendi kendisinin bir tanımını yapar. Devlet ve hukuk düzeni de, bu olguya karşı aldığı tavır ile uyruklarını tanımlar. Hukuk Devleti'nin hukuk, devlet ve insan tanımları ile sivil itaatsizlik arasında yakın ve olumlu bir bağın bulunduğunu görüyoruz. Bu bağ ayrı ca, hukuk devleti toplumunun özerk bireyinin özgürlük ve hukuk düşünce sinde kendisini sürekli geliştirmesi zorunluluğunu da içermektedir. Bu araştırma, 1993 yılında girdiğim doçentlik sınavında sunduğum bi limsel çalışmalarım arasında "Hukuk Devletinde Sivil İtaatsizlik Olgusu nun Meşruluğu Sorunu" başlığı altında yer almaktaydı. Doçentlik sınavı jü risi üyeleri, Değerli Hocalarım Sayın; Prof. Dr. Vecdi Aral, Prof. Dr. Ca hit Can ve Prof. Dr. Ülker Gürkan'a, Prof. Dr. Niyazi Öktem'e ve Prof. Dr. Ömer Yörükoğlu'na olumlu ilgi ve değerlendirmelerinden dolayı te şekkür ediyorum. Sevgili Eşim Pınar'a tarifsiz teşekkürler borçluyum. Üsküdar, 2 Haziran 1994
1
§ 1 Giriş
Buyruk itaat ister. Bu, zorlayıcı bir istektir. Karşıt davranış kaba güç ile karşılanır. Buyruk, kaba güce dayalı bir yaptırım ile yönelti lir. Kaba güç buyruğun tek donanımı değildir. Böyle olduğu du rumlar da vardır. Ancak buyruk, buyurulanın inancı ile de destek lenir. Demek ki, buyruk genellikle bir değerler örgüsü içerisinde ileri sürülmektedir. Aykırı, sapan davranışlara diğerlerinin inançsal desteği altında, kaba güçle karşılık verilmektedir. Yani buyruk her kişiye teker teker verilirken, tek başına verilemez ve uygulana maz: Diğer bireylerin olası tutumunu sürekli hesaba katar. Yanın da ya çoğunluğun etken katılımını ya da karşısında soyutlanmış ve ilgisiz bireylerin etkisiz bir yığınını bulur. Bu her iki durum da, onun gücüne güç katar. Buyurmak, güçlünün işidir. Güçlü, çağı mızda demokratik çoğunluktur: O buyurur. Yani yasaları o yapar. Ancak bu "çoğunluğu" yaratan ve sınırlayan daha üstün bir güç da ha vardır ki, o da, ona bu yasama yetkisini veren, yani onun bu gü cünün elinden alınmasına hiçbir biçimde rıza göstermeyecek olan "konsensüstür. Çünkü verdiğini, ancak o geri alabilir. Üzerinde görüş birliğine varılmış olan konular birbirleriyle çatıştıklarında bu sorunu çözecek yeni bir görüş birliğine gerek olacaktır (örneğin, bkz. T.C. Anayasası'nın 2. maddesi). Bu sentez doğmadan, karşıt lardan birinin kendi egemenliğine yönelmesi onun, yolu geriye doğru yürümeye başlaması demektir: Onun yaptığı, tarih içerisin de ilk nokta sayabileceğimiz hellum omnium contra omnes duru
munu bugüne taşımaya başlamak olacaktır. Bu, her zaman gizil-güncel bir durumdur. Kavga durumundan yasa (haklı ve güçlü buyruk) düzenine doğru anlaşarak gelmekteyiz. Bu anlaşmaların oluşmalarında (ve bozulmalarında da) bağımlı bulundukları düşey ve yatay koşulların sosyal gruplarca ve bireylerce bir değerlendir il
mesi yatmaktadır. Sivil itaatsizlik de bu değerlendirmenin kendi koşullarında ve hedeflerinde kendine özgü bir türüdür: O, anlaş mayı bozmak yerine buna uyulması için yasayı bozan, anlaşmaya aykırı buyruğu —yasanın soyut meşruluk karinesine rağmen— yadsıyan; bunun sonuçlarına katlanmayı, savını ileri sürmenin bir parçası olarak gören; ancak kavganın bir kanıtı olabilecek kaba gücü, kendi temellendirmesinin dışında tutan uygarca bir karşıkoyma tarzıdır. Her şeyden önce demokratik hukuk devletlerinin ber taraf etmeye yapılarının, diğer baskıcı düzenlere göre daha az uy gun bulunduğu toplu ya da bireysel eylem ya da eylemsizliklerdir. Sivil itaatsizlik, her şeyi: hukuk ve devlet düzenini, toplum gerçek liğini sorgulayan direnme hakkının —bir bakıma bu süreç içerisin de Hukuk Devleti idealini de yaratarak— bu yeni hukuk ve devlet düzeni tipinde büründüğü çağdaş bir biçimidir. Bu, direnme hakkının artık olamayacağı anlamına gelemez. Direnme direnene bizim tanıdığımız bir hak değildir. Bu hakkı kendisine o tanır. Bu nedenle o hep olagelecektir: kendisini pozitif hukukun üstünde görerek ve başarısızlığında bu hukukun yaptı rımlarını yakınmadan göğüsleyerek... Bu hakkı pozitifleştirmek ya da yadsımak gereksizdir. Düzencinin ve direnmecinin üzerinde an laştıkları ortak bir hukuk yoktur. Bu yüzden kıyarlar birbirlerine. Birinin hukuku, diğerine zulümdür. Sivil itaatsizlik kendisini, içeri sinde gerçekleştiği uygarlığın, kültürün, ideolojinin (temel insan hakları ve özgürlükleri ideolojisinin) bir parçası, hukukunun temel ilkelerinin bir koruyucusu, savunucusu olarak görür. Bu yüzden düzenci ile itaatsizin bayrakları aynı renktedir, ancak tonları farklı dır. Düzenci de aynı şeyleri, yani o da hukuk devletini savunur. Bu biraz da, bir Eskimo ile bir bedevinin kardan söz etmeleri gibidir. Birisi için hukuk devleti pozitif bir hukuk düzenidir. Diğeri için, devletin dışında bir program: bir protesto programıdır. Sivil itaat siz düzencinin yasalarına bu ideal uğruna karşı çıkar ve en önemli si onu buna inandırmaya çalışır. Düzencinin de istediği başka bir şey değildir: Ancak yasa hiçbir şey uğruna hiçe sayılamaz. Yasa itaat ister. Bu, hukuk devleti hukukunun temelidir. Sivil itaatsizliği nasıl anlamak gerekir? Çoğunluğun meşru ya12
sama yetkisi ile azınlığın (en küçük azınlık bireydir) bu yetkiye rağmen bir ııltima ratio olarak giriştiği yasaya aykırılık, hukuk dev leti düzeni içerisinde birbirleri ile bağdaştırılabilir mi? Her ikisinin birbirleri karşısında ve hukuk devleti hukukunda taşıdıkları anlam lar nelerdir? Hukuk devletinin hukuk felsefesi ve hukuk kuramı bu sorunu nasıl tartışmaktadır? Aşağıdaki paragraflarda ilk olarak sivil itaatsizliğin düşünce ve eylem tarihçesi ile başlayacağız. Sivil itaatsizliğin eylem ve düşünce bakımından tipik öncüleri olarak görünen bu insanların özgün söz lerine kapsamlı alıntılarda yer vererek bu bağlamın aynı zamanda duygusal ve inançsal yanını da doğrudan algılamak olanağını bula cağız: 2. ve 3. paragraflar, sivil itaatsizliğin düşünsel, duygusal ve edimsel bir "sahnelenmesi"dir. Ardından gelecek olan kavramsal ve kuramsal belirlemelere ve tartışmalara böyle bir önveri gerekli görünüyordu. Çünkü burada hukukun karşıt açıdan girişilen bir anlamlandırılması ile karşı karşıyayız . Sivil itaatsizliğin çağdaş ol gusal görünümlerini değerlendirdikten sonra, çalışmanın 4. ve 5. paragraflarında ise, kavram belirlemesine ilişkin tartışmalara gire ceğiz ve ulaştığımız sivil itaatsizlik tanımıyla onun meşruluk talebi ni irdeleyeceğiz. 1